12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/3534 Karar No: 2014/6134 Karar Tarihi: 05.03.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/3534 Esas 2014/6134 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/3534 E. , 2014/6134 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Alanya 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/11/2013 NUMARASI : 2013/688-2013/644
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12.maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı kanunun 13.maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları halde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Aynı Kanunun 21/1.maddesine göre ise; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” Ancak, hükmü şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebligatların 7201 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tebligat Yönetmeliğinin 30.maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tesbit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz (HGK.nun 28.02.2007 tarih ve 2007/12-95 Esas – 2007/94 Karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlu şirketin adına çıkarılan ödeme emri tebligatının adreste tebligatı alacak kimse bulunmaması nedeniyle mahalle muhtarına teslim edilerek 2 nolu haber kağıdının muhatabın işyerinin kapısına yapıştırılmak suretiyle Tebligat Kanunun 21/1.maddesine göre muhtara bırakılmak suretiyle tebliğ edildiği, tebligat yapılan adresin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğu görülmektedir. Tebligat yapılan adres borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olduğuna göre anılan tebliğ işlemi yukarıda açıklanan nedenlerle usulüne uygundur. O halde mahkemece, şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.