Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28579
Karar No: 2018/1551
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/28579 Esas 2018/1551 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir borçlu şirkete karşı kambiyo senetleriyle haciz yoluyla açılan icra takibinde, borçlu imzaları üzerinde yapılan incelemeler sonucu hükümsüz kılınmıştır. İmza incelemesi sonrası alınan raporun kesin kanaat içermediği ve hüküm kurmaya uygun olmadığı tespit edilmiştir. Ticaret sicil kaydına göre, takibe konu bononun düzenlenme tarihi itibariyle, borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişi veya kişilerin tespit edilmediği saptanmıştır. Bu nedenle, yeni bir hazırlanan kuruldan kesin kanaat içeren bir rapor alınarak karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca mahkeme kararı bozulmuştur.
12. Hukuk Dairesi         2016/28579 E.  ,  2018/1551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu şirkete örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK"nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurularak yetki itirazı ile birlikte imzaya itiraz edildiği, mahkemece, 02.10.2015 tarihli kesin kanaat içermeyen Adli Tıp Kurumu raporu hükme esas alınarak imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
    Somut olayda; mahkemece, takibe dayanak yapılan bono üzerinde imzaya itiraz eden borçlu şirket yetkilileri ... ,...,...,’in imza örnekleri alınarak yaptırılan imza incelemesi sonucunda, Adli Tıp Kurumundan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş 02.10.2015 tarihli raporda; “İnceleme konusu senetteki kısmen basit tersim borçlu imzaları ile ...r’a ait kısmen basit tersimli mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu borçlu imzalarının kuvvetle muhtemelen ...r’ın eli ürünü olduğunun” bildirildiği, borçlu vekili tarafından sunulan 17.01.2016 havale tarihli dilekçe ile; imzanın, takibe konu bononun tanzim tarihi olan 22/11/2013 tarihi itibariyle şirket yetkilisi olmayan ...r’a ait olduğunun tespit edildiği ileri sürülerek itirazın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği görülmektedir.
    Mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun bu hali ile kesin kanaat içermediği ve dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olduğu gibi, söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından, kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapor esas alınarak sonuca gidilemez. Diğer taraftan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır (HGK."nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı).
    Öte yandan; mahkemece; ticaret sicil kaydına göre, takibe konu bononun düzenlenme tarihi olan 22/11/2013 tarihi itibariyle muteriz borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişi veya kişilerin tespit edilmediği, 02.10.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda imza örnekleri alınan ve şirket yetkilileri olduğu iddia edilen ... ve ... yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı da anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece, takibe konu bononun düzenlenme tarihi olan 22/11/2013 tarihi itibariyle borçlu muteriz şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi veya kişilerin yöntemince ilgili ticaret sicil müdürlüğünden tespit edilerek, tespit edilen şirket yetkilisi/yetkilileri yönünden grafoloji dalında uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir kuruldan kesin kanaat içeren, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor aldırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, kesin kanaat içermeyen ve dolayısıyla uyuşmazlığa çözüm getirecek nitelikte bulunmayan rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi