17. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2300 Karar No: 2019/5606
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/2300 Esas 2019/5606 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık davasında sanık beraat etmiştir. Ancak temyiz başvurusu sonrasında, elbirliği halinde malik olunan arazi üzerindeki ağaçların kesilmesi olayında sanığın hırsızlık suçu işlediği saptanmıştır. Ancak, diğer maliklerin rızası olmaksızın suça konu arazideki ağaçları kestirip başka kişilere verdiği olayda ise beraat kararı verilmiştir. Bu durumda, sanığın yerine göre hırsızlık suçu işlediği veya işlemediği şeklinde farklı hükümler çıkarmıştır. Bununla birlikte, 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK'nun 253. maddesi uyarınca, sanığın eylemi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 144/1-a maddesinde düzenlenen elbirliği halinde malik olunan mal üzerinde hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğundan, uzlaştırma işlemleri yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
17. Ceza Dairesi 2018/2300 E. , 2019/5606 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen beraat hükmü temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanık ..., katılan ... ve müşteki ...’in kardeş oldukları ve babalarından miras kalan araziye elbirliği halinde malik oldukları, sanık ...’ın, katılan ve müşteki ile diğer maliklerin rızası olmaksızın suça konu arazi üzerindeki ağaçları kestirip bu ağaçları Celal Demirhan’a verdiği olayda; 5237 sayılı TCK’nun 141. maddesinin “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklinde ve aynı Kanun’un 144. maddesinin (a) bendinin “Hırsızlık suçunun; Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde işlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlendiği; Buna göre hırsızlık suçunun oluşabilmesi için sanığın bizzat kendisine yarar sağlamasının zorunlu olmadığı, başka kişiler lehine yarar sağlanması durumunda da anılan suçun oluşacağı göz önüne alındığında; sanığın üzerine atılı olan elbirliği ile malik olunan mal üzerinde hırsızlık suçunu işlediği sabit olmasına karşın, yazılı şekilde katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan beraat kararı verilmesi, 2-Sanık tarafından, elbirliği halinde malik olunan arazi üzerinde bulunan ağaçların, diğer maliklerin rızası olmaksızın kesilmesi şeklinde gelişen olayda; arazinin malikler arasında fiili olarak taksim edilmemesi nedeniyle, her bir malike yönelik olarak ayrı ayrı değil, yalnızca bir kez hırsızlık suçunun oluştuğu göz önüne alındığında, sanık hakkında hırsızlık suçundan bir kez hüküm kurulması gerekirken katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan beraat; müşteki ...’e yönelik hırsızlık suçundan ise kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi suretiyle birden fazla hüküm kurulması, 3-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ""etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile"" ibaresinin madde metninden çıkarıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nun 144/1-a maddesinde düzenlenen elbirliği halinde malik olunan mal üzerinde hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamında bulunması sebebiyle 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.