Esas No: 2021/30206
Karar No: 2022/2880
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30206 Esas 2022/2880 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/30206 E. , 2022/2880 K."İçtihat Metni"
KARAR
İmar kirliliğine neden olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, ....Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/06/2019 tarihli ve 2019/1451 soruşturma, 2019/1126 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii.... Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/07/2019 tarihli ve 2019/2025 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/06/2021 gün ve 2019/135849 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Somut olayda, şüphelinin .... Mahallesindeki taşınmazına kaçak inşaat yaptığı, şüphelinin yapı kayıt belgesi aldığı, ancak Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce yapılan araştırmada suçu konu yapının ikinci katının 31/12/2017 tarihinden sonra yapıldığının belirlenmesi üzerine yapı kayıt belgesinin iptal edilerek inşaatın mühürlendiği ve şüpheliye para cezası verildiği, akabinde ruhsatsız yapıyı bir ay içinde ruhsatlandırmadığı takdirde yapının yıktırılacağı ve şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunulacağı hususunun ihtar edilmesine rağmen yapılan denetimde suça konu yapıyı ruhsatlandırmak için herhangi bir müracaat olmadığı ve yapının da yıkılmadığının tespit edildiği belirtilerek şüpheli hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine yapılan soruşturma neticesinde ...Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheliye verilen yapı kayıt belgesinin usulüne uygun olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
3194 sayılı İmar Kanunu'na 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde yer alan, "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir ... Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir... Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. ... Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır..." şeklindeki hüküm nazara alındığında,
Anılan düzenleme ile 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanmasının amaçlandığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin usul ve esaslara ilişkin tebliğinin 6/6. maddesi uyarınca, inşaat hâlindeki yapılardan 31/12/2017 tarihi itibariyle bitmiş olan kısımlar için ilave inşaat alanı ihdas etmemek şartıyla yapı kayıt belgesi verileceği ve yapı kayıt belgesi verilen kısımların eksik inşaat işlerinin tamamlanabileceği, suça konu yapının resimlerinin incelenmesinde ise yapımı devam eden yeni nitelikte bina olduğu, bununla birlikte 31/10/2018 tarihli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün yazısında şüpheliye verilen yapı kayıt belgesinin usulüne uygun olmadığından bahisle iptal edildiğinin belirtildiği ve şüpheliye yapılan ihtara rağmen kaçak yapının yıkılmadığı gibi ruhsatlandırılmasına ilişkin de herhangi bir başvurunun yapılmadığı cihetle, şüphelinin üzerine atılı suça ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeksizin, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK'nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Aynı Kanun'un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'na 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddesinde "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar (31/12/2018 tarihine kadar uzatılmıştır) başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir. Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir. Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
İncelenen somut olayda, 14/09/2018 tarihinde verilen yapı kayıt belgesinin söz konusu yapının ikinci katının 31/12/2017 tarihinden sonra yapıldığının tespit edildiğinden bahisle iptal edilerek, 27/11/2018 tarihinde yapı tatil zaptının tutulması ve 31/12/2017 tarihinden önce yapılan yapılar hakkında yapı kayıt belgesinin verilebileceğinin anlaşılması karşısında, bu tarihten önce suça konu yapının yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, gerektiğinde mahallinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif yapılması, tutanak tanıkları ve komşu binalarda oturanların tanık olarak dinlenmesi, ilgili kurumdan iptal edilen yapı kayıt belgesi aslının istenmesi,yapı kayıt belgesinin yapı tatil zaptındaki imara aykırılığın tamamını kapsayıp kapsamadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmektedir.
Bu nedenle itiraz merciince etkin soruşturma yapılmaması dikkate alınarak, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Şüpheli ... hakkındaki ...Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/07/2019 tarihli ve 2019/2025 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,
2- CMK’nın 309/4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.