Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/30770
Karar No: 2022/2882
Karar Tarihi: 18.01.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30770 Esas 2022/2882 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, kasten yaralama ve tehdit suçlarından 2 defa 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararlarının açıklanması geri bırakıldı ancak denetim süresi içinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum oldu. Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma istemiyle kararı bozdurmak istedi ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma isteminin takdire ilişkin olduğu ve CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımadığından reddedildi. Kanun maddeleri ise şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1, 86/2, 86/3-a ve 62. maddeleri.
4. Ceza Dairesi         2021/30770 E.  ,  2022/2882 K.

    "İçtihat Metni"



    KARAR

    Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1, 86/2, 86/3-a ve 62. maddeleri gereğince 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2016 tarihli ve 2015/1385 esas, 2016/692 sayılı kararının 23/06/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 29/07/2020 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1, 86/2, 86/3-a ve 62. (2 kez) maddeleri gereğince 2 defa 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2021 tarihli ve 2021/5 esas, 2021/56 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18/06/2021 gün ve 2021/58882 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında;“ Dosya kapsamına göre, müştekinin ifadesinden olay günü taraflar arasında yaşanan tartışma sırasında sanığın tehdit içeren sözleri sarf ettiği ve eşini yaraladığı anlaşılmakla, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespitinin mümkün olmaması karşısında sanık lehine Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22/10/2002 tarihli ve 2002/4-238 esas, 2002/367 sayılı kararı gereğince ilgili suçların nev'i doğrultusunda 5237 sayılı Kanun'un genel tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hakim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Ceza Genel Kurulu'nun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararında belirtildiği üzere; kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hakimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay incelendiğinde; mahkeme sanığı tehdit ve yaralama eyleminden cezalandırma yoluna gitmiştir. Tehdit ve kasten yaralama suçları açısından aynı Kanunun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı bizatihi mahkemenin takdirine ilişkin bir konu olup mahkeme bu hususta sanık lehine haksız tahrik indirimi yapmayarak takdir hakkını bu yönde kullanarak uygulama yapmıştır. Delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, kanun yararına bozma isteminin takdire ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi