Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6295
Karar No: 2016/2154
Karar Tarihi: 06.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/6295 Esas 2016/2154 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı-birleşen dosyalar davacısı taşeron, davalı yüklenicinin yaptığı imalatlardan dolayı fazla ödeme yaptığını ve bunun tespiti için dava açmıştır. Ayrıca birleşen dosyalarda ilave iş bedeli ve imalât bedeli alacağı talep edilmiştir. Mahkemece yapılan incelemeler sonucunda asıl davanın reddine, birleşen dosyalardan ise imalât bedeli alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak bu karar, raporlar arasında fahiş farklılık ve çelişki bulunması nedeniyle bozulmuştur. Mahkeme, yeni bir bilirkişi heyeti oluşturarak yapılan inşaatın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağını tespit etmeli ve imar mevzuatına aykırı imalâtın yıkılması gerektiğini dikkate alarak sonuçlanacak bir karar vermelidir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun \"Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller\" başlıklı 266. maddesi, 282. maddesi ve 3194 sayılı İmar Yasası'nın 21., 32. ve 42. maddeleridir.
15. Hukuk Dairesi         2015/6295 E.  ,  2016/2154 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı-birleşen dosyalar davacısı tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosyalar davalısı vekili Avukat ... ile davalı-birleşen dosyalar davacısı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat, birleşen 2010/53 Esas ve 2012/104 Esas sayılı davalar ise imalât bedeli alacağının tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen 2010/53 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2012/104 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Asıl davada davacı/birleşen dosyaların davalısı yüklenici, 15.07.2000 tarihli asıl ve 12.04.2004, 15.01.2005, 25.01.2005 günlü ek inşaat sözleşmeleri uyarınca davalı taşeronun yapımını üstlendiği imalâtlardan dolayı davalıya fazla ödeme yaptığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti ve istirdat isteminde bulunmuş; davalı/birleşen dosyaların davacısı taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılan birleşen 2010/53 Esas sayılı davada ilave iş bedeli olarak 20.000,00 TL"nin tahsili, birleşen 2012/104 Esas (bozmadan önceki eski esas no: 2006/314 E.) sayılı davada ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL imalât bedeli alacağının tahsili talep edilmiş; 24.02.2009 günü harçlandırılan ıslah dilekçesiyle birleşen 2012/104 Esas sayılı davadaki 100.000,00 TL"lik talebini taşeron 1.825.571,00 TL"ye çıkarmıştır.
    Mahkemece birleşen 2012/104 Esas sayılı davanın 807.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı yüklenicinin temyizi üzerine Dairemiz"in 19.12.2011günlü, 2010/6647 Esas, 2011/7674 Karar sayılı ilamı ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesiyle yüklenicinin, taşeron aleyhine açtığı asıl 2009/90 Esas sayılı dava ile birleştirilerek her iki davanın birlikte görülmesi için bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada; bozmadan sonra inşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçudan oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinin düzenlediği 21.01.2013 günlü asıl ve 04.06.2013 tarihli ek rapor hükme esas alınarak asıl 2009/90 Esas sayılı ve birleşen 2010/53 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2012/104 Esas sayılı davanın 186.913,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı 266. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 282. maddesi uyarınca mahkeme, takdiri bir delil olan bilirkişi görüşlerini diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporlarında görülen eksiklik ya da belirsizliğin tamamlanması veya giderilmesi görevi de, aynı Kanun"un 281/2. maddesine göre mahkemeye aittir. Bu halde, mahkemece re"sen veya tarafların talebi üzerine, Kanun"un 281/3. maddesi uyarınca, ilk raporu veren bilirkişilerden ek rapor alınabileceği gibi yeni bir bilirkişiler kurulu da oluşturulabilir. Nitekim, mahkemece bilirkişi raporunun denetimine imkân tanınması amacıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 279/2. maddesi hükmünce kararda, bilirkişi raporunda inceleme konusu yapılan maddi vakıalar ile varılan sonuçların gerekçelerine yer verilmesi zorunluluğu bulunduğu ifade edilmiştir.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 21.01.2013 tarihli asıl ve 04.06.2013 günlü ek bilirkişi raporunda, davalı/birleşen dosyaların davacısı taşeronun bakiye imalât bedeli 186.913,00 TL hesaplandığı halde; bozmadan önce inşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişi tarafından tanzim edilen 11.02.2008 tarihli raporda davalı/birleşen dosyaların davacısı taşeronun alacağı 1.825,571,00 TL bulunmuştur. Şu hali ile her iki rapor arasında hesaplanan bedeller yönünden fahiş fark ve çelişki bulunmaktadır. Taraf vekillerince mahkemenin hükme esas aldığı asıl ve ek rapora itiraz edilmiş ise de, mahkemece gerekirse mahallinde keşif yapılarak yeni oluşturulacak konusunda uzman farklı bir bilirkişi heyetinden, her iki rapor arasındaki çelişkiyi giderir ve tarafların teknik nitelikteki itirazlarını karşılar mahiyette ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan davacı/birleşen dosyaların davalısı yüklenicinin, davalı taşeronun imar kanununa, projeye ve fenni şartlara uygun imalât yapmadığı, taşkın inşaat bulunduğu iddiası, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda incelenip, değerlendirilmemiştir. Oysa 3194 sayılı İmar Yasası"nın 21. maddesine göre ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilen yapılarda ruhsata aykırılık giderilemiyorsa, 3194 sayılı Yasa"nın 32. maddesi hükmü gereğince, ilgili belediye veya valilikçe inşaat derhal durdurulur ve yasal hale getirilmesi olanaksız ise veya ruhsat ve eklerine ya da imar mevzuatına aykırılık öncelikle yüklenici tarafından giderilemiyorsa bu hali ile yapılan yapının yıktırılmasına karar verilir ve anılan Yasa"nın 42. maddesi hükmü gereğince de yapı sahibine ve yükleniciye ceza yaptırımı uygulanır. İmar Kanunu"ndaki bu düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmelidir. Emredici hukuk kurallarını içeren 3194 sayılı İmar Yasası hükümlerine aykırı ve onaylı projeye dayanmadan yapılan iş ve imalâtlarla ilgili olarak gerçekleşen imalât bedelinin talep ve dava edilmesi, imara aykırılığın ve dolayısıyla yasaları tanımazlığın meşrulaştırılması anlamına geleceğinden kabul edilemez. Başka bir anlatımla, mahkemeler yasaya aykırı durumların kabulüne ve devamına yardımcı olacak kararlar veremezler. Bu hususun araştırılmaması da doğru olmamıştır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle belediye imar işlem dosyasının temin edilmesi, dosyaya rapor ibraz eden bilirkişilerden farklı, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak gerekirse mahallinde keşif icrası suretiyle alınacak raporla yapılan inşaatın taşkın kısımlarının ruhsata bağlanıp bağlanamayacağının, diğer bir ifadeyle yasal hale getirilip getirilemeyeceğinin tespit edilmesi, yasal hale getirilemeyecek durumda ise imar mevzuatına aykırı imalâtın yıkılması gerektiğinden ve ekonomik değerinden söz edilemeyeceğinden taşkın inşaatla ilgili davalı/birleşen dosyaların davacısı taşeronun imalât bedelini isteyemeyeceğinin gözetilmesi, dosyada bulunan raporlar arasındaki fahiş farklılık ve çelişkilerin denetime elverişli biçimde giderilerek yüklenicinin fazla ödemesi ya da taşeronun bakiye imalât bedeli alacağının bulunup bulunmadığının saptanması ve sonucuna göre hüküm tesisinden ibarettir.
    Kabule göre de; davalı/birleşen dosyaların davacısı taşeron, birleşen davalarda talep ettiği alacaklarına reeskont faizi uygulanmasını istediği halde, mahkemece hüküm altına alınan 186.913,00 TL alacağın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.
    Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi