23. Hukuk Dairesi 2015/8916 E. , 2017/1663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalı kooperatif ile dava dışı ... İnş. Tic. San. A.Ş. arasında imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici firmanın önereceği 6 üyenin kooperatif şartlarını ve vecibelerini yerine getirmek kaydıyla ve kooperatif kurulunun onayıyla ortak olabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin bu sözleşme maddesi uyarınca kooperatif üyeliğine kabulü için başvuru yapıldığını, 09.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğine kabul edildiklerini, üye olduktan sonra kooperatifin 2011 yılı olağan genel kuruluna çağrılıp toplantıya katıldıklarını, 27.06.2013 tarihli olağan kurul toplantısında ise müvekkillerinin üyeliğinin yok sayıldığını, genel kurula çağrı yapılmadığını ileri sürerek, kooperatif ortağı olduklarının tespiti ve genel kurul toplantısının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların kooperatif üyesi olmalarına ilişkin 09.06.2008 tarihli yönetim kurulu kararının yasaya ve anasözleşmeye aykırı mutlak butlanla sakat, batıl bir karar olması nedeniyle 27.06.2013 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulunun bu kararının geçersizliğine karar verildiğinden, davacıların ortaklık hakları bulunmadığını, Yönetim Kurulu üyelerinin davacıları ortak olarak kabul etme işleminin de muvazaalı olduğunu, dolayısıyla genel kurul kararının iptali davasında davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; kooperatif kayıtlarına göre davacıların ortaklığına ilişkin yükleniciyle imzalanan sözleşme ve yönetim kurulu kararı dışında başkaca belge bulunmadığı, süreç içerisinde kooperatifin yönetim değişikliği sonunda yüklenici firmaya keşide edilen ihtarnameyle inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğunun bildirildiği, bu sözleşmenin yapılmasına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığı, davacıların ortaklığının sabit ve peşin ödeme şeklinde bir ortaklık olmakla diğer ortaklara nazaran farklılık içerdiği, bu nedenle yalnızca yönetim kurulu kararıyla ortaklığın gerçekleşmeyeceği, dolayısıyla kooperatif üyesi olmayan davacıların genel kurul kararının iptalini talep edemeyeceklerinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece davacıların üye olmadıklarından bahisle bu davayı da açamayacakları gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de, davacıların yönetim kurulu kararı ile kooperatife üye olarak alındıkları sabittir. Her ne kadar kararda katılım payı alınmaması hususu da belirtilerek üyeliklerin peşin ödemeli ortaklık olduğu düşünülmüşse de yönetim kurulunun genel kurul kararı olmaksızın peşin ödemeli ortak alma ve kaydetme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak bu husus davacıların üyelik kayıtlarının geçersizliği sonucunu doğurmayıp üyeliklerinin normal üyelik olduğunun kabulünü gerektirir. Bu durumda ise davacıların davaya konu genel kurul kararının iptalini isteme ve bu hususta dava açma hak ve yetkileri mevcuttur.
Aksi yöndeki mahkeme kabulü yerinde olmayıp işin esasına girilerek yönetim kurulunca herhangi bir şekilde üyeliğe kabul kararı alınması sonrasında genel kurulun daha sonra alacağı bir kararla söz konusu yönetim kurulu kararını ve oluşturulan üyelikleri geçersiz sayma yönünde bir karar alması mümkün olmayıp üyelik şartlarını taşıması ya da başkaca ihracı gerektiren bir durum bulunması halinde ortaklıktan çıkarmaya ilişkin yasa ve anasözleşmede belirtilen prosedür uygulanmak suretiyle bir karar verilebileceği gözetilerek davaya konu genel kurul kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumetten ret kararı verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.