5. Hukuk Dairesi 2020/8931 E. , 2021/3958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı idare vekilince istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/321 E. - 2018/252 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/321-2018/252 E/K sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyadaki bilgi ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli Merkez, ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ilk tesis kadastrosu ile 10.12.1952 tarihinde ... oğlu ... adına tescil edilmiş, 2011 yılında yenileme kadastrosu görmüş, 6.949,23 m2 yüzölçümü ile fındık bahçesi vasfı ile ... mirasçıları davacılara intikal etmiş olup, taşınmaz 13.01.2004 tarihinde ... Belediye Encümeni kararı ile yol ve yeşil alanların bedelsiz olarak terki sonrasında ... ada ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ifraz edilmiştir.
Davacılar; 01.08.2004 tarihinde 18.701,86 m2 alanlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini ... oğlu ...’a satış suretiyle devretmişlerdir.
Orman Genel Müdürlüğü tarafından dava konusu taşınmazın orman niteliğinde bulunduğu halde, davacılar adına tespit edildiği iddiası ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/219 Esas- 2007/668 E/K (Bozma sonrası 2009/36-2009/240) sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açmış, yapılan yargılamanın sonucunda 18.701,86 m2 alanlı ... ada .... parsel sayılı taşınmazın 8.445,37 m2’sinin, 18.702,00 m2 alanlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ise 17.146,78 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, karar 07.10.2010 tarihinde kesinleşmiş olup, eldeki davanın 18.08.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı adına kayıtlı bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davanın açılmasında, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- 4721 sayılı TMK"nun (sorumluluk) kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, belirtilen yasal düzenleme uyarınca sicilin hatalı tutulması nedeniyle Devletin sorumlu tutulabilmesi için zararın doğması şarttır.
Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alındığında; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda davacıların hissesinin bulunduğu dönemde Orman İdaresi tarafından dava açıldığı, ancak yargılama devam ederken davacıların dava konusu 18.701,86 m2 alanlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini 01.08.2004 tarihinde dava dışı ... oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği, Orman İdaresinin dava dışı ...’a karşı bu satış işleminden sonra tapu iptal ve tescil davası açtığı ve hisseler ... adına kayıtlı iken ilamların kesinleştiği ve taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, bu hali ile davacıların somut bir zarara uğramadıkları anlaşılmış olup, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden davacıların davasının reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi,
2) Dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/36-2009/240 E/K sayılı kararı ile 17.146,785 m2’lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği, 1.555,22 m2’lik kısmının fındık bahçesi niteliği ile davacılar adına tapuda yaşamaya devam ettiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; dava konusu taşınmazın mahkeme kararı ile tapusu iptal ve orman vasfı ile Hazine adına tescil edilen 17.146,785 m2’lik kısımdaki davacılar payına düşen bedelinin hesaplanması gerekirken, davacılar adına yaşamaya devam eden 1.555,22 m2’lik kısmın bedelini hesaplayan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.