Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8482 Esas 2017/2838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8482
Karar No: 2017/2838
Karar Tarihi: 06.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8482 Esas 2017/2838 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı tarafından çekle borçlandırıldığını ancak ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit ve kötü niyet tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, takibe dayanak çekteki ciranta imzasının davacıya ait olmadığını belirterek, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının diğer cirantalar nedeniyle imzanın kendisine ait olup olmadığını bilemeyecek durumda olduğu göz önüne alındığında kötü niyetli olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiği hükmedilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 53, İcra ve İflas Kanunu Madde 14.
19. Hukuk Dairesi         2016/8482 E.  ,  2017/2838 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine takip başlattığını, takibe dayanak çekteki ciranta imzasının müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin kendisinden önceki cirantalara yönelik bilgi edinme ve araştırma yükümlülüğü bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, alınan rapora göre takibe dayanak çekteki ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığı, davacının çek bedeli ile sorumlu tutulamayacağı, her ne kadar davalı ve davacı arasında başka cirantalar bulunsa da basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davalı bankanın kendisinden önceki cirantalara yönelik bilgilere ulaşılarak hukuki yollara başvurulması gerektiği, bu külfeti yerine getirmeyen davalı bankanın haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davalı banka icra takibinde haksız ise de davacı ile arasında başka ciranta olduğundan imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmaması nedeniyle kötü niyetli sayılamayacağı gözetilmeksizin, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.