10. Hukuk Dairesi 2011/19392 E. , 2012/15 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı üzerine sürdürülen yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, üç aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır…” hükmünü içermektedir.
Mahkemece bu maddenin (a) bendi kapsamı esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, davalı Kurumun hatalı işlemi öğrenme tarihi olarak, talep edilen son aylık 18.03.2006 tarihine ilişkin olduğuna göre 19.03.1996 tarihi olarak alınması gerekirken sonraki bir tarihin esas alınması,
2-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gereğince “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri
saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz.” içerikli açık yasal düzenlemedeki son cümle olan "Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz." İfadesinin yürürlüğünün ..... İdari Dava Daireleri Kurulunun 30.06.2011 günlü, YD İtiraz No:2011/321 sayılı Kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olduğundan ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde yer alan, “Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” hükmü gereği karar tarihindeki Tarife gereğince hükmedilen alacak miktarı esas alınarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince temyiz edenin sıfatına göre düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (1). paragrafındaki "Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine" ifadesinden sonra gelmek üzere "4,29 TL’nin 21.03.1996 tarihinden itibaren, 4,29 TL’nin 21.04.1996 tarihinden itibaren," ifadelerinin eklenmesine, harca ilişkin (1). bentteki "231,16 TL" rakamlarının silinerek, yerine, "231,66 TL" rakamlarının yazılmasına, davalı lehine vekalet ücretine ilişkin (6). bendin tamamının silinerek, yerine, "Davalı lehine takdir edilen 4,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadelerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.