Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davalıya borç verdiğini, karşılığında davalıdan çek aldığını, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalının yetki ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, itirazlarının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının, davaya konu çeklerden sorumlu olduğunun icra dosyası, tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda yer alan bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- İcra takibine konu çekler süresinde bankaya ibraz edilmediğinden ve davacı tarafından davalı Türk Borçlar Kanunu 117. maddesine göre usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediğinden icra takip talebinde işlemiş faiz alacağına ilişkin istemin reddi gerekirken yazılı şekilde kabule karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtildiği üzere hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/04/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.












KARŞI OY YAZISI

Davacı alacaklının takip dayanağı yaptığı belgeler 30.10.2004 ve 27.11.2004 vade tarihli hamiline yazılı muhatap bankaya ibraz edilmemiş iki adet çektir. Takip tarihi ise 09.06.2014 olup çeklerin keşide tarihlerinden nerede ise 9 buçuk yıl sonradır. Takip dayanağı çekler zamanaşımına uğramış olduklarından artık kıymetli evrak vasıfları kalmamıştır. Çeklerin hamiline yazılması mümkün ise de zamanaşımına uğrayan hamiline yazılı çeki elinde bulunduran bir kişinin çek üzerinde hiç bir sıfatla ismi yer almıyorsa bu çeklerden yazılı delil başlangıcı olarak yararlanması hukuken mümkün değildir. Öte yandan bir an için bu çeklerin davacı lehine düzenlenmiş olduğu var sayılsa bile dinlenen davacı tanıklarının anlatımları bu çeklerle davacının alacaklı olduğunu ispata elverişli değildir. Bu bakımdan yerel mahkemece davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır.
Açıkladığım nedenlerle, saygı değer çoğunluğun bozma gerekçesi haklı olmakla birlikte belirttiğim hususu kapsamadığından eksik gerekçe ve sebeple bozma yapılmasına muhalifim. 05.04.2017