4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8496 Karar No: 2018/3951 Karar Tarihi: 09.05.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/8496 Esas 2018/3951 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/8496 E. , 2018/3951 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/07/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... 7. İcra Müdürlüğünün 2004/9352 esas sayılı dosyası ile alacağına ilişkin takip başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine haciz yapıldığını, haczedilen menkul malların borçlu şirketin çalışanı olan davalıya yediemin sıfatıyla teslim edildiğini, haczedilen menkul malların muhafazası için adrese ikinci kez gidildiğinde davalının ve haczedilen malların yerinde bulunmadığını, davalının muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan ceza aldığını, alacağını tahsil etme imkanının ortadan kalktığını belirterek, uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının yedieminlik muhafaza görevini kötüye kullandığı, haczedilen menkullerin satışı için gerekli özeni göstermediği ve davacıyı zarara uğrattığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının, dava dışı borçlu şirket aleyhinde başlattığı icra takip dosyasında 30/11/2005 tarihinde haciz yapıldığı, haczedilen malların yediemin sıfatıyla davalıya teslim edildiği, sonrasında haczedilen malların muhafazası için 20/12/2005 tarihinde tekrar hacze gidildiğinde malların yerinde olmadığına dair tutanak tutulduğu anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca "Gerek kasten, gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer bir kimseye zarar ika eden şahıs bu zararı gidermekle yükümlüdür." Somut olayda, davalı yedieminin kusurlu eylemi ile haciz konusu malların bulunmaması nedeniyle davacının alacağını tahsil imkanı kalmadığı iddiaları bulunmakta ise de davacının alacağını bir başka şekilde tahsil edip etmediği henüz dosya kapsamından net olarak anlaşılamamaktadır. Şu durumda, davacının, dava dışı borçlu aleyhinde başlattığı icra takip dosyasından veya bir başka şekilde alacağını tahsil edip etmediğinin araştırılarak bu hususun açıklığa kavuşturulması, alacağın tahsil edilmesi halinde zararın doğup doğmadığının tartışılması, aksi halde davalının kusurlu eylemi ile doğan zarar tutarının belirlenmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, eksik inceleme ile davalıya teslim edilen mahcuz malların ele geçirilemediğinden bahisle davanın kabulü doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.