5. Hukuk Dairesi 2020/8283 E. , 2021/13802 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/424 E. - 2017/25 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce gerekçesi değiştirilerek esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar kaldırıldıktan sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/424 E. - 2017/25 K. sayılı kararının incelenmesinde;
Yapılan incelemede; davacı ... tarafından davalılar Hazineyi temsilen Mal Müdürlüğü ve ... Köyü Tüzel kişiliğine karşı açılan zilyetliğe dayalı tescile ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1997/9 Esas, 2001/3 Karar sayılı dosyasında davanın kabulü ile 46.413,48 m2"lik alanın davacı adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 13.09.2001 tarihinde kesinleştiği, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları neticesinde 12.396,20 m2"lik kısmının ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 127 ada 8 parsel olarak ve 9.631,82 m2"lik kısmın 128 ada 11 parsel olarak tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, fen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere kalan kısmın ise Hazine adına orman vasfı ile kaydedilen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 18.11.2009 gün ve 2009/4 - 383 E., 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4 - 349 E. 2010/318 K sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nın m.1007 anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Burada Devletin sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur. Bu işlemler nedeniyle zarar görenler, Türk Medenî Kanunu"nun 1007. maddesi gereğince, zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilirler.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi; “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar, tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” hükmünü içermektedir.
Burada Devlete yüklenen sorumluluk kusursuz sorumluluktur. Maddede yer alan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve ayni hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır, zira sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamdadır. Bundan başka; tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak, birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, kadastro kayıtlarından kaynaklanan hatalardan da TMK"nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Zira, kesinleşen kadastro işlemi sonrasında, bu işlem esas alınarak tapu sicili oluşturulmaktadır. Bu itibarla, tapu sicili kavramı geniş anlamda kadastro işlemlerini de kapsamaktadır.
Bu itibarla; davacının, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1997/9 Esas, 2001/3 Karar sayılı kesinleşen ilamı uyarınca oluşan tapu kaydı ile maliki olduğu taşınmazının kadastro çalışmaları sonucu orman sınırları içinde kalan kısmı yönünden Türk Medenî Kanunu"nun 1007. maddesi uyarınca tazmini için işin esasına girilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.