![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/18837
Karar No: 2021/4858
Karar Tarihi: 09.12.2021
Danıştay 2. Daire 2021/18837 Esas 2021/4858 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/18837
Karar No : 2021/4858
GÖNDERME KARARI
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, 02/05/2009 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavında başarılı olarak komiser yardımcılığı kursuna başlayan ve bu kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanan davacının, söz konusu sınavda yer alan bazı soruların mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine yeniden yapılan değerlendirmede başarısız duruma düştüğünden bahisle tekrar polis memurluğuna atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/09/2014 günlü işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve maaş farklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle Emniyet Genel Müdürlüğüne karşı açılan davada; davanın reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın bozulmasına ilişkin Danıştay İkinci Dairesinin 15/09/2021 günlü, E:2021/2093, K:2021/2673 sayılı kararının davalı idare tarafından düzeltilmesi istenilmesi üzerine oluşturulan dosya incelenerek gereği görüşüldü:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 16. maddesinde, kısıtlıların, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremeyecekleri; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinde, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 448. maddesinde, vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasinin vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izninin gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 43. maddesinde; "Hukuki işlemden doğan temsil yetkisi, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça, temsil olunanın veya temsilcinin ölümü, gaipliğine karar verilmesi, fiil ehliyetini kaybetmesi veya iflas etmesi durumlarında sona erer.", 513. maddesinde ise; "Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur." düzenlemelerine yer verilmiştir. Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden; vekalet ilişkisinin, gerek vekilin gerekse müvekkilin ehliyetinin ortadan kalkması ile son bulacağı sonucu çıkmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, yargılandığı ceza davası sonucunda davacıya mahkumiyet hükmü verildiği, davacının mahkum olduğu cezanın infazına başlanmış olması nedeniyle yukarıda anılan hükümler uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla ...in'in davacıya vasi olarak atandığı, Danıştay İkinci Dairesinin 15/09/2021 günlü, E:2021/2093, K:2673 sayılı kararının yasal kısıtlı olan davacıyı temsil hakkı kalmayan vekiline elektronik ortamda tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, yukarıda anılan Danıştay İkinci Dairesinin 15/09/2021 günlü, E:2021/2093, K:2673 sayılı kararının, davacının vasisi olarak tayin edildiği anlaşılan ...'e tebliğ edilerek, dosyanın tekemmül ettirilmek suretiyle Dairemize gönderilmesini teminen, Diyarbakır 3. İdare Mahkemesine gönderilmesine, 09/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.