11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2002 Karar No: 2019/2352 Karar Tarihi: 06.03.2019
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2002 Esas 2019/2352 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın sonucunda sanık özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edildi. Ancak, sanığın yokluğunda duruşma yapılıp mahkûmiyet hükmü kurulması savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiğinden 5271 sayılı CMK'nin 193 ve 196. maddelerine aykırı olduğu belirtildi. Ayrıca, sanığın suç tarihinde müştekiye ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlettiği belirlendi. Ancak, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesinde sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ile ilgili uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi. Sonuç olarak, kararın 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozulması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ile ilgili detaylı açıklamalar yapılmadı.
11. Ceza Dairesi 2017/2002 E. , 2019/2352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresinde başka bir suçtan infaz kurumunda hükümlü bulunan sanığın duruşmaları kendiliğinden takip etme olanağı bulunmadığı gözetilerek, hükmün verileceği oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yokluğunda duruşma yapılıp mahkûmiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması, 2) Kabule göre de; a) Sanığın suç tarihinde müşteki ...’e ait kimlik bilgilerini kullanarak, iki ayrı sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlettirdiğinin iddia ve kabul olunduğu davada, hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, aynı Kanun’un 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ile TCK"nin 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi; b) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.