11. Hukuk Dairesi 2019/2997 E. , 2019/5294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14/06/2019 tarih ve 2014/362-2015/208 sayılı ek kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, asıl davada müvekkillerinin davalı Sinop Sultan Turizm A.Ş"nin ..., ... ve ... ile birlikte toplamda % 11 hisse ile kurucu ortakları olduklarını, müvekkillerinin şirketin kuruluş işlemleri ile ilgilenilmesi için babaları..."a noterde düzenlenen vekaletnameler ile yetki verdiklerini, müvekkillerinin annesinin, davalı babaları ... tarafından terk edilmesi sonrası hastalanması üzerine, davalının bakım masraflarını karşılamak için kızlarından şirket genel kuruluna katılması hususunda vekaletname istediğini, hazırlanan vekaletnamede 1999 - 2000 - 2001 - 2002 ve 2003 yılları genel kurullarına katılmaya ve mutat işlerin halledilmesine yönelik olarak yetki verildiğini, hisse devri ve sermaye arttırımı gibi işlerin halledilmesine yönelik olarak yetki verilmediğini, müvekkillerine ait hisselerin davalı ... tarafından muvazaalı olarak devredildiğini, bu nedenle genel vekaletname ile yapılan hisse devri işleminin geçersiz olduğunu, davalı ... tarafından diğer davalılardan sevgilisinin çocuklarına ve akrabalarına 14/01/2009 tarihinde hisselerin usulsüz bir şekilde devredildiğini, son olarak 06/03/2010 tarihinde ..."ın hisselerini bu kez şirketin son hissedarları ve yönetim kurulu üyelerine yüksek bir bedelden satıp devrettiğini ileri sürerek, hisse devirlerinin muvazaa nedeni ile iptaline ve kuruluş ana sözleşmesindeki % 11 oranında hissedar sayılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise davalı şirketin yönetim kurulu üyeleri bulunan davalılar tarafından şirketin usulsüz şekilde borçlandırıldığını ve işlettiği tek gayrimenkulü olan otelin yıkılmaya başlandığını ileri sürerek, davalı şirkete kayyum tayinini istemiştir.
Davalılar vekilleri, husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne, davacıların hisselerinin 28/10/2004 tarihli genel kurulda satışına ilişkin işlemin iptali ile davacı ... Kışlak"ın % 4, ..."ın % 4, ..."ın % 3 oranında şirket hissedarı olduğunun tespitine, davalı şirketin yönetim ve genel kurullarına katılmak amacı ile serbest muhasebeci ...."in kayyum tayinine dair verilen karar temyiz incelemesinden geçmek suretiyle asıl davada verilen karar yönünden kesinleşmiştir.
Davacılar vekili, karara karşı tavzih talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 14/06/2019 tarihli tavzih kararı ile, davacı vekilinin tavzih talebi gereği eklenecek cümlenin hükme ilave niteliğinde olduğu ve hüküm içeriğini değiştireceği gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Tavzih talebinin reddine dair ek kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, tavzih talebinin reddine ilişkin ek karara yönelik davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, tavzih talebinin reddine ilişkin ek karara yönelik davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan 18/04/2019 tarihli ek kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.