Esas No: 2021/2045
Karar No: 2021/2969
Karar Tarihi: 09.12.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2045 Esas 2021/2969 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2045
Karar No : 2021/2969
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait işyerinde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekiplerince 21/12/2012, 29/12/2012, 05/02/2013, 07/02/2013, 17/02/2013 ve 22/02/2013 tarihlerinde gerçekleştirilen denetimler sonucunda, 61 işçinin işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi ve 2012/12. ayı ile 2013/02. ayına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediğinden bahisle, davacının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca 283.725,75 TL idari para cezası ile tecziyesine ilişkin Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Davacı tarafından işletilen gazinoda polis tarafından yapılan denetimde sigortasız olarak işçi çalıştırıldığının işveren ve sorumlu müdür tarafından da imzalanan tutanaklarla tespit edilmesi üzerine durumun bildirildiği Sosyal Güvenlik Kurumunca sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen kişilerle ilgili 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda düzenlenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle ceza verilmesi gerektiğinde şüphe bulunmadığı; ancak davacıya ait işyerinde sigortasız çalıştığı bildirilen isimlerin tek tek karşılaştırılarak her bir sigortasız işçi için tek bir idari para cezası verilmesi gerekirken, işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle idari para cezası tahakkuk ettirilirken farklı tarihlerde düzenlenen her bir tutanakta yer alan isimlerin tek tek kontrol edilmemesi neticesinde işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle mükerrer ceza verildiği, başka bir ifadeyle sigortasız çalıştığı tespit edilen bazı şahısların farklı tutanaklarda ismi yer almasına karşın bu durum dikkate alınmaksızın o kişilerle ilgili işe giriş bildirgesi verilmemesi nedeniyle birden fazla kez cezai yaptırım uygulanması sonucunu doğuracak şekilde idari para cezası verildiği anlaşıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 05/11/2019 tarih ve E:2019/4442, K:2019/7400 sayılı kararıyla;
Temyize konu kararın dava konusu işlemin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline dair kısmı yönünden;
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre ceza verilebilmesi için cezaya esas alınan fiil ve olayların somut, kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tespitinin gerekli ve zorunlu olduğu, bu tespitlerin çalışanların şikayet ve itirazlarına, işverene ait kayıt ve defterlere, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerine bakılarak yapılabileceği ve aksi sabit oluncaya kadar bu tespitlere itibar edileceği,
Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait iş yerinde emniyet birimleri tarafından 21/12/2012, 29/12/2012, 05/02/2013, 07/02/2013, 17/02/2013 ve 22/02/2013 tarihlerinde denetim yapıldığı, denetime esas tutanakların iş yeri sahibi ve/veya yetkilileri tarafından imzalandığı, davacı tarafından idari para cezasına yapılan itirazda da sigortasız çalıştırıldığı ileri sürülen kişilerin sigortalarının olduğu şeklinde beyanda bulunulduğu, ancak Mahkemece bu hususun irdelenmediğinin görüldüğü,
Öte yandan; Mahkemece, tutanaklarda ismi geçen tüm kişiler hakkında ayrı ayrı değerlendirme yapılarak mükerrer ismi bulunan kişiler yönünden dava konusu işlemin iptaline, diğer kişiler yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı,
Dava konusu işlemin, 2012/12. ayı ile 2013/02. ayına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Kuruma verilmediğine ilişkin kısmı yönünden, işe giriş bildirgeleri ile ilgili olarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği,
Temyize konu kararın, dava konusu işlemin işten ayrılış bildirgelerinin yasal süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline dair kısmı yönünden ise;
Davacının iş yerinde çalıştığı tutanaklarla tespit edilen işçilerin, işten ayrıldığına dair herhangi bir bilgi, belge ya da ifade bulunmadığı gibi tutanaklarda ismi mükerrer yer alan kişilerin işten ayrılmadığının görüldüğü,
Bu durumda; davacı hakkında fiilin, somut bilgi ve belge ile tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi üzerine ceza yaptırımı uygulanabileceğinden, dava konusu işlemin 61 işçinin işten ayrıldığı gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (j) bendi gereğince asgari ücretin onda biri tutarında verilen idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden iptali yönünde verilen kararda sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmediği gerekçeleriyle,
… İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işlemin işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezası yönünden iptaline dair kısmının bozulmasına, dava konusu işlemin işten ayrılış bildirgelerinin yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezası yönünden iptaline dair kısmının ise onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından işyerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen tutanaklara istinaden uygulanan idari para cezasında herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı belirtilerek, ısrar kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
… İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptali yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının işten ayrılış bildirgesine ilişkin kısmı Danıştay Onuncu Dairesinin 05/11/2019 tarih ve E:2019/4442, K:2019/7400 sayılı kararıyla onandığından, ısrar kararının dava konusu işlemin işe giriş bildirgesi ve 2012/12. ayı ile 2013/02. ayına ait aylık prim ve hizmet belgeleri yönünden verildiği değerlendirilerek, işin esasına geçildi.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait işyerinde, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 21/12/2012, 29/12/2012, 05/02/2013, 07/02/2013, 17/02/2013 ve 22/02/2013 tarihlerinde gerçekleştirilen denetimlerde, Sosyal Güvenlik Kurumu bildirim listesinde kayıtları bulunmayan işçilerin çalıştırıldığı tespit edilmiş ve bu işçilerin isimleri hazırlanan tutanaklara yazılmıştır. Anılan tutanakların davalı idareye gönderilmesi üzerine, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezinin dava konusu işlemiyle, tutanaklarda ismi geçen 61 işçinin işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi ve 2012/12. ayı ile 2013/02. ayına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediği gerekçesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca, davacıya 283.725,75 TL tutarında idari para cezası verilmiştir. Davacı tarafından anılan işleme karşı yapılan itirazın reddi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 8. maddesinde, "İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür."; 9. maddesinin 3. fıkrasında; "Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumlarının ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir."; 86. maddesinin işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan halinde, "İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tabi çalıştırdığı sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların; a) Ad ve soyadlarını, T.C. kimlik numaralarını, b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlarını, c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür."; 102. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin 2 numaralı alt bendinde, "8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır."; aynı bendin 3 numaralı alt bendinde, "İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır."; aynı fıkranın (c) bendinde, “86 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;.... 4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.”; aynı fıkranın (j) bendinde ise, "9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20'nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır." hükmü yer almaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun sosyal sigorta işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenleme amacıyla 12/05/2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 18. maddesinin işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan halinde, "(1) Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde;
a) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca fiilen yapılan denetimler veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitler ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler veya kamu kurum ve kuruluşları ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgiler sonucu,
.....
Kuruma bildirilmediği tespit edilenlerin,
......
tescil işlemleri Kurumca re’sen yapılır." kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu işlemin işe giriş bildirgelerinin süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde;
Aktarılan mevzuat hükümlerinden, işverenlerin çalıştırdıkları işçilere ilişkin işe giriş bildirgelerini ve her ay çalıştırdıkları sigortalıları gösterir aylık prim ve hizmet belgesini Sosyal Güvenlik Kurumuna belirlenen sürelerde ibraz etmeleri gerektiği, işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerini süresinde ibraz etmeyen işverenlerin 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesine göre hesaplanacak idari para cezası ile cezalandırılacağı, 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunmasına rağmen bildirilmeyen işçilerin sigortalılık tescil işleminin Sosyal Güvenlik Kurumunca resen yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, bir işçi yönünden işe giriş bildirgesinin hiç veya zamanında verilmemesi durumunda tek bir idari para cezası uygulanması ve davalı Kurum tarafından resen tescil işleminin yapılması gerektiğinden, aynı kişi yönünden ilk tespit tarihinden sonra yapılacak tespitler üzerine işe giriş bildirgesinin verilmemesi nedeniyle idari para cezasının uygulanamayacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacıya ait işyerinde emniyet birimleri tarafından 21/12/2012, 29/12/2012, 05/02/2013, 07/02/2013, 17/02/2013 ve 22/02/2013 tarihlerinde denetimler yapıldığı, bu denetimlerde işverence çalıştırılıp, davalı Kuruma bildirimi yapılmayan işçilerin tespit edildiği, sigorta bildirimi yapılmaksızın çalıştırılan işçilerin kimlik bilgilerinin tutanak altına alınarak davalı Kuruma gönderildiği, farklı tarihlerde tutulan bahse konu tutanaklarda bu şekilde toplam 61 işçinin bildirildiği, ancak anılan tutanaklarda bazı kişilerin birden fazla kez sigortasız çalıştırılan işçi olarak gösterildiği, davalı Kurumca dava konusu işlemle isimleri birden fazla kez bildirilen kişiler yönünden her bildirim için işe giriş bildirgelerinin verilmediği gerekçesiyle birden fazla kez idari para cezası uygulandığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davaya konu idari para cezasına dayanak teşkil eden tutanakların işyeri yetkilileri tarafından herhangi bir şerh konulmaksızın imzalanmış olması sebebiyle, tutanaklarda kimlik bilgileri yer alan kişilerin sigorta bildirimi yapılmaksızın çalıştırıldığı sabittir. Bununla birlikte, davalı Kuruma gönderilen tutanaklardan, tutanaklarda aynı isimli kişilerin birden fazla kez yer aldığı ve davalı idarece birden fazla kez ismi bildirilen kişiler belirlenmeden her bir tutanakta yer alan kişi sayısı dikkate alınarak dava konusu idari para cezasının verildiği anlaşıldığından, Mahkemece anılan tutanaklarda kimlik bilgileri bulunan işçiler hakkında ayrı ayrı değerlendirme ve inceleme yapılmak suretiyle, ismi birden fazla kez geçen kişiler için işe giriş bildirgelerinin verilmediği gerekçesiyle birden fazla kez kesilen idari para cezaları yönünden işlemin iptaline, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle verilen ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Dava konusu işlemin aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediği gerekçesiyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmı incelendiğinde ise;
5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 4 numaralı alt bendi uyarınca, aylık prim ve hizmet belgesinin belirlenen şekilde ve usûlde verilmediğinin diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde anlaşılması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacağı açıktır.
Olayda, 2012/12. ayı ile 2013/02. ayına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içerisinde verilmediğinin anılan denetimler neticesinde hazırlanan tutanaklardan tespit edilmesi üzerine aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulandığı görüldüğünden, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin 4 numaralı alt bendi uyarınca, dava konusu işlemin aylık ve hizmet belgelerinin süresinde verilmemesi nedeniyle uygulanan idari para cezasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin … İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2021 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
GEREKÇEDE KARŞI OY
X- Uyuşmazlık, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekiplerince davacıya ait işyerinde yapılan denetimde, sigortasız işçi çalıştırıldığının tespiti üzerine, 5510 sayılı Yasa uyarınca kesilen idari para cezasının iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
İlgili mevzuat gereği, yapılan bu tespit üzerine idarenin, öncelikle sigortasız olarak çalıştırıldığı ileri sürülen işçiler nedeniyle davacı adına prim tahakkuku yapması gerekir. Söz konusu fiil nedeniyle, dava konusu işlemde olduğu gibi ayrıca idari para cezası verilmesi gerektiği de açıktır.
İdarece, sigortasız çalıştırıldığı tespit edilen işçiler nedeniyle prim tahakkuk ettirilmediyse, aynı tespite dayanarak idari para cezası vermesine, başka bir ifadeyle idarenin bizzat kendisinin itibar etmediği tespit tutanağına dayalı olarak para cezası uygulanmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu olayda olduğu gibi sigortasız işçi çalıştırıldığı iddiasıyla verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, uyuşmazlığın çözülebilmesi için, İdare Mahkemesince, davalı idarece yapılan tespit üzerine davacı adına prim tahakkuku yapılıp yapılmadığının; prim tahakkuk ettirildiyse, davacının adli yargı yerinde bu prim tahakkukuna karşı dava açıp açmadığının araştırılarak, adli yargı yerince verilecek veya verilmiş olan kararın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı adına prim tahakkuku yapılması ve bu tahakkuka karşı dava açılmış olması halinde, söz konusu işçilerin davacıya ait işyerinde gerçekten çalışıp çalışmadığı hususu, İş Mahkemesinde görülen davada ancak tartışmadan uzak bir biçimde ortaya konulabilecek olup; İdare Mahkemesince bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılması gerekir.
İş Mahkemesinde dava açılmış ise bu davanın ve sonucunun araştırılmaması, uygulamada aynı tespite dayalı olarak tesis edilen prim tahakkuku ve idari para cezasına karşı açılan davalarda farklı yönde kararlar verilmesine ve hüküm uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına yol açabilmektedir.
Nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin 13/10/2014 günlü, E:2014/18, K:2014/888 sayılı kararı da böyle bir durumdan kaynaklanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu İdare Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olarak verilmiş olması nedeniyle kararın, işe giriş bildirgeleri ve aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmemesi sebebiyle uygulanan idari para cezasının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.