Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2020/3874
Karar No: 2021/4490
Karar Tarihi: 13.12.2021

Danıştay 13. Daire 2020/3874 Esas 2021/4490 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3874
Karar No : 2021/4490


DAVACILAR : 1- ...
2- ...
VEKİLİ : Av. ...

DAVALILAR : 1- ...
2- ...İdaresi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : ...Turizm Yatırım A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...

DAVANIN KONUSU :
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan, mülkiyeti Hazine'ye ait Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ... nolu parseldeki taşınmazın 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Cumhurbaşkanı kararının iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ...DÜŞÜNCESİ : Dava, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan, mülkiyeti Hazine'ye ait Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ...nolu parseldeki taşınmazın 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

Anayasa'nın 125. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde, "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır."; 138. maddesinin 4. fıkrasında, "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükümleri yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez." kuralına yer verilmiştir.
Bu bağlamda, yargı kararlarının uygulanması zorunluluğu Anayasa'nın 2. maddesinde kabul edilmiş olan "hukuk devleti" ilkesinin gereğidir.
Uyuşmazlıkta; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararıyla, mülkiyeti Hazine'ye ait, Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ...no.lu parseldeki taşınmazın özelleştirilmesini teminen 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptaline kesin olarak karar verilmiş olduğu, iptal kararı sonrasında " satış ihalesinin iptali yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine " ilişkin olarak tesis edilen Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada da Danıştay Onüçüncü Dairesinin 07/11/2019 tarih ve E:2018/319, K:2019/3519 sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verilmiş olduğu; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 11/06/2020 tarih ve E:2020/415,K:2020/874 sayılı kararıyla, işlemin iptali yönündeki kararın onanmasına kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; satış ihalesinin iptaline kesin olarak karar verilmiş olması; ...tarih ve ...sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının iptali yönündeki kararın da kesinleşmiş olması nedeniyle, yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğuracak nitelik taşıyan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
Davacılar tarafından, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan mülkiyeti Hazine'ye ait, Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ...no.lu parseldeki taşınmazın özelleştirilmesini teminen 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 27/05/2016 tarih ve E:2012/2572, K:2016/2018 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş; davacılar tarafından bu kararın temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararıyla anılan kararın bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bunun üzerine, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan, mülkiyeti Hazine'ye ait Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ... no.lu parseldeki taşınmazın 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali yolundaki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı alınmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Dairemizin 15/05/2018 tarih ve E:2018/319 sayılı kararıyla söz konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Anılan yürütmenin durdurulmasına ilişkin karar üzerine yapılan değerlendirme neticesinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı iptal kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine ilişkin dava konusu ...tarih ve ...sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı alınmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 11/06/2020 tarih ve E:2020/415, K:2020/874 sayılı kararıyla, Dairemizce verilen söz konusu işlemin iptali yolundaki 07/11/2019 tarih ve E:2018/319, K:2019/3519 sayılı kararın onanmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Bakılan davada, Dairemizin 23/03/2021 tarih ve E:2020/3874 sayılı kararıyla, yargı kararının uygulanmaması sonucunu doğuracak nitelikte işlem tesis edildiği anlaşıldığından dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından verilen ve 22/10/2021 tarihinde Bodrum Hukuk Mahkemeleri Ön Büro, 25/10/2021 tarihinde ise Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına giren dilekçe ile davadan feragat edildiği bildirilmiştir.


İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde, feragat, davacıların talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 309. maddesinde, feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı; 310. maddesinde, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği; 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukukî sonuç doğuracağı; 312. maddesinde ise, feragat beyanında bulunan tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceği kurala bağlanmıştır.
İdari dava türlerinden olan iptal davaları, idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının tespit edilmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağlama işlevlerine sahiptir. Bu bağlamda, idarî yargıda iptal davaları açısından feragatin farklı bir değerlendirmeye tâbi tutulması gerektiği, özellikle kamu menfaatini ilgilendiren davalarda, iptal davaları sonucunda verilecek hükmün genele etkili olması dolayısıyla, davadan feragatin hüküm ve sonuçları itibarıyla yalnızca davacının değil, kamunun menfaati üzerinde etkisi olacağı açıktır.
Öte yandan, kişisel hak ve menfaatlerin korunması ve bireysel nitelikte bir yarar sağlama amacıyla da iptal davası yoluna başvurulmaktadır. Genel olarak iptal davası objektif ve soyut nitelikte bir dava türü olmakla birlikte, iptal davalarının subjektif ve somut nitelikte örneklerinin olduğu da gözlenmektedir. Bu bağlamda, iptal davalarında davadan feragat taleplerine ilişkin olarak, uyuşmazlığın konusuna göre özel bir değerlendirme yapılması ve bu hususun her somut olay için ayrı ele alınması gerekmektedir.
Bu noktada yapılması gereken, feragat hakkındaki kararın, uyuşmazlık konusu olayda kamu yararı ve bireysel yarar ölçütünün belirlenmesinden sonra verilmesidir. Zira, bireysel yararın söz konusu olduğu durumlarda, ihlâl edilen kamunun hukuku değil, bireyin hukukudur. Kendi hukuku üzerinde mutlak tasarruf yetkisi olan bireyin, davasından feragat hakkına herhangi bir kısıtlama getirilemez. Kamu yararının ağır bastığı davalarda ise, davacı salt kendi yararını ilgilendiren davalardaki kadar serbest değildir. (CANDAN Turgut, Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 2017, Ankara, s. 802).
Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye de zorlanamaz. Bu ilkenin doğal sonucu olarak, davacılar dilerse, açmış oldukları bir davayı, davadan feragat etmek suretiyle sona erdirebilir. Anayasa'nın 36. maddesinde yer alan, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." kuralı kapsamında, bu ilke bir hak olarak Anayasa'da da yer almaktadır. O hâlde, bir kimsenin açmış olduğu davadan vazgeçebilmesi, Anayasal ve yasal haklarının bir sonucu olarak değerlendirilmelidir. (KURU Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt: IV, 2001, İstanbul, s. 3544). Bu bağlamda, muhakeme hukukuna hâkim olan temel ilkelerden tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan davadan feragat hakkının, iptal davaları bakımından da mutlak bir biçimde kısıtlanması mümkün değildir.
Yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, bir idarî işlemin hukuka aykırılığının bir yargı kararıyla tespit edilmesinden sonraki bir aşamada, iptal davalarında davadan feragatin hüküm ve sonuç doğurmayacağının kabulü için; dava konusu işlemin salt kişisel yararı değil, kamu yararını ilgilendirmesi ve aynı zamanda davanın kişisel yarar amacıyla açılmamış olması, başka bir anlatımla, kamu menfaati gözetilerek, vatandaşlık, tüketicilik, vergi mükellefliği, hemşehrilik, ikâmet, belli bir gruba mensup olma gibi gerekçelerle dava konusu işlem ile menfaat bağı kurulmuş olması gerekmektedir. Aksi hâlde, idari işlemlerin birçoğu kamuyu ilgilendiren objektif bir nitelik taşıdığından, bu işlem ile salt özel bir menfaat bağı kurarak iptal davası açmış olanların, davalarından feragat yönündeki iradeleri sonuç doğurmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacılar vekili Av. ...tarafından Bodrum Hukuk Mahkemeleri Ön Büro aracılığıyla dosyaya sunulan 22/10/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinin bildirildiği; uyuşmazlığa ilişkin maddi olaylar ve hukukî süreç incelendiğinde, dava konusu işlemin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 08/12/2016 tarih ve E:2016/4388, K:2016/3337 sayılı kararı ile ilgili olarak bir işlem yapılmamasına ve taşınmazların geri alınmasına yönelik olarak herhangi bir işlem tesis edilmemesine ilişkin olduğu, anılan yargı kararının davacılar tarafından Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan mülkiyeti Hazine'ye ait, Muğla ili, Bodrum ilçesi, ..., ...no.lu parseldeki taşınmazın özelleştirilmesini teminen 12/07/2012 tarihinde yapılan satış ihalesinin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Dairemizin 27/05/2016 tarih ve E:2012/2572, K:2016/2018 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine verildiği, Dairemizin E:2012/2572 sayılı dosyasına kayıtlı davanın "anılan taşınmaz için .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tapu iptali ve tescil davası açıldığı, taşınmazın Maliye Hazinesi adına kayıtlı olması hâlinde üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi adına ihtiyati tedbir kararı alındığı, ihtiyati tedbir kararına rağmen ihalenin gerçekleştirilmesinin hukuka aykırı olduğu" yönündeki iddialara yer verilmek suretiyle açıldığı, bu bağlamda, davacıların başından itibaren ihale ve yargı kararının uygulanmasına süreçlerine ilişkin dava konusu edilen işlemlerle kurmuş oldukları menfaat ilgisini mülkiyet hakkı temelinde bireysel nitelikteki bir yarara dayandırdıkları anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, söz konusu dilekçe uyarınca davacıların feragat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVA HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ...-TL yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idarelere verilmesine,
3. ...-TL müdahil yargılama giderlerinin davacılardan alınarak davalılar yanında müdahile verilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 22. maddesi gereğince yatırılan maktu karar harcının üçte ikisine tekabül eden ...-TL karar harcının mahsubu sonucu kalan ...-TL harcın istemi hâlinde davacılara iadesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacılara ve müdahile iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 13/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi