Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7208 Esas 2016/1985 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıkların tapusuz yerler için doğrudan gelir desteği almak için daha küçük yüzölçüme sahip yerler için daha yüksek yüzölçüm bildirmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda;
1- Şikâyetçiler ..., vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan sanıklara yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikâyetçilerin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından şikâyetçiler vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Katılan hazine vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
a) Sanıkların 2004 yılında işledikleri iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik olarak;
Sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
b) Sanıkların 2005 ve 2006 yıllarında işledikleri iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine gelince;
Sanıkların doğrudan gelir desteği alırken tapusuz arazilerini fazla miktarda beyan ederek daha fazla doğrudan gelir desteği almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
Doğrudan gelir desteği ödemelerinin usul ve esaslarını düzenleyen 2001/15 sayılı tebliğin 10. maddesi ve 2002/41 sayılı tebliğin 14. maddesi uyarınca, çiftçiler tarafından bildirilen tapusuz taşınmazlarda idare görevlilerinin, çiftçilerin bildirimlerinin gerçeğe uygun olup olmadığını saptamak amacıyla arazinin başına gidip yerinde ölçüm ve denetim yapıp kontrol tutanağı düzenledikten sonra çiftçiye ödemenin yapılması gerektiği, sanıkların doğrudan gelir desteği ödemesi aldıkları arazilerin suç tarihlerinde tapularının bulunmadığı, denetim görevlilerinin tebliğ hükümlerine uymayarak arazilere gidip ölçüm yapmadıkları, sanıkların sunduğu beyannameleri dikkate alarak evrak üzerinde işlem yaptıkları, bu bağlamda sanıkların idarenin denetim olanağını ortadan kaldırıcı herhangi bir eylemlerinin bulunmadığı anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.