Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1742
Karar No: 2020/1321
Karar Tarihi: 07.10.2020

Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/1742 Esas 2020/1321 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, tefecilik suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak suçun mağduru toplum olduğu için, suçta belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olduğu kabul edilmektedir. Tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı belirtilmektedir. Ayrıca, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında Zincirleme Suçlar Kanunu uyarınca ceza verilmesi gerektiği belirtilmektedir. Kararda ayrıca, sanığın ofisinde alışveriş yapılmadığı halde, kendisine para ihtiyacı olan kişilere kredi kartları ile işlem yapılarak tefecilik suçunun işlendiği iddia edilmektedir. Dosyanın eksik araştırmayla sonuçlanan hükümle sonuçlanmasının yanı sıra, hükümde Kanuna aykırılıkların bulunduğu tespit edilmiştir. TCK'nın 241. maddesi tefecilik suçunu düzenlemekte, Zincirleme Suçlar Kanunu uyarınca ceza verilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
9. Ceza Dairesi         2020/1742 E.  ,  2020/1321 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik yapmak
    Hüküm : Mahkumiyet

    Dosya incelendi:
    1-Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; Uyap sisteminden yapılan sorgulamada sanık hakkında Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/1828 Esas sırasında kayıtlı kamu davasının açıldığı ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla, söz konusu davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, kesinleşmiş ise onaylı örneği getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın iş yerinde herhangi bir alışveriş yapılmadığı halde, alışveriş yapılmış gibi kendisine para ihtiyacı nedeniyle başvuran şahısların hamili oldukları kredi kartları ile POS cihazı aracılığıyla işlem yapıp, gerçek olmayan bu alışveriş tutarlarından belli bir komisyon alınması suretiyle tefecilik suçunun işlendiği iddia edilen somut olayda;sanığın vergi müfettişine vermiş olduğu beyanda ... ... isimli şahıs ile kar ortaklığı kurduğunu, işlerle ... ..."nın ilgilendiği, kendisinin o dönemde Ankara"da olduğunu beyan etmesi karşısında vergi tekniği raporunda ismi geçen ... ..."nın kimlik bilgilerinin tespiti ile olayla ilgili bilgi ve görgüsünün sorulması, vergi tekniği raporunda beyanları bulunan adı geçen kişilerden suçu aydınlatmaya yeterli olacak kadarının tanık sıfatıyla dinlenilerek dava konusu olay hakkındaki beyanlarının alınarak POS cihazından çekim yapan kişinin sanık olup olmadığının usulüne uygun olarak teşhis ettirilmesi, ilgili icra dairelerinden sanığın alacaklı olduğu takip dosyalarının denetime elverişli olacak şekilde asılları veya onaylı suretleri getirtilip, borçlu gözüken kişilerin faiz karşılığında sanıktan ödünç para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına başvurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığa aynı fiilden dolayı 5464 sayılı Kanunun 36. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesi,
    b)Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    c)Suç tarihinin karar başlığında Vergi Tekniği Raporuna göre en son işlemin 2012 Mart ayı yerine 2012 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi