13. Hukuk Dairesi 2016/10232 E. , 2018/11780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasında 09/12/2013 tarihinde, ... Mahallesi, ... Sokak, 149 pafta, 1483 ada, 13 parsel Kat:2 D:9 adresindeki taşınmazın 175.000,00 TL karşılığında satışı hususunda haricen sözleşme yapıldığını, davacının 09/12/2013 tarihinde 10.000,00 TL, 12/12/2013 tarihinde 55.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL"yi davalıya peşin olarak ödediğini, sözleşmenin geçersizliği nedeniyle tarafların verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarını ileri sürerek davalıya ödemiş olduğu 65.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 60.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, taraflar arasında 09/12/2013 tarihinde adi yazılı şekilde düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesinin iptalini ve ödediği 65.000,00 TL bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında adi yazılı sözleşme imzalandığı, sözleşme uyarınca davacının davalıya 10.000,00 TL kaparo ve 12/12/2013 tarihinde 55.000,00 TL banka havalesiyle olmak üzere toplam 65.000,00 TL ödediği, davalının davacıya elden 2.000,00 TL iade ettiğini savunduğu ancak kanıtlayamadığı, davalı tarafça 5.000,00 TL lik komisyon makbuzu ibraz edildiği, komisyoncu tanık Ahmet Karakaş"ın dava konusu satış nedeniyle davalıdan 5.000,00 TL komisyon aldığını beyan ettiği, gayrimenkul satışına ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğinden davalının aldıklarını iade etmesi gerektiği, davalının sebepsiz zenginleştiği miktarın 60.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan 09/12/2013 tarihli ‘mülk sahibi ile alıcı arasında gayrimenkulün satışına aracılık yapıldığına dair komisyon akdi’ başlıklı sözleşme incelendiğinde; satıcısı davalı ... inş. Ltd. Şti. alıcısı davacı ... olup, ... komisyoncusu sıfatıyla isim veya kaşe bulunmayıp sadece imza mevcut olduğundan kim olduğu anlaşılamamaktadır. Taraflar arasında ayrı bir satım sözleşmesi de yapılmadığı, düzenlenen sözleşmenin harici satış sözleşmesi niteliğinde olduğu dosya kapsamıyla sabittir. Gayrimenkul satışına ilişkin sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiğinden, davalının aldıklarını iade etmesi gerektiği şeklindeki mahkemenin gerekçesi doğrudur. Ancak, ... komisyoncusunun isim veya kaşesi bulunmadığından söz konusu belgenin, Türk Borçlar Kanununun 520. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış bir tellallık sözleşmesi olarak kabulü mümkün olmadığından, sözleşme bu yönüyle de geçerli değildir. Geçerli olmayan sözleşmeye dayanarak tellallık ücreti talebinde de bulunulamaz. Davalı tarafından 5.000,00 TL"nin dava dışı ...’a komisyon ücreti olarak ödendiği belirtilmiş ise de bu husus geçerli bir komisyon sözleşmesi bulunmadığından sunuca etkili değildir. Bu durumda, tarafların birbirlerine tüm verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etme yükümlülükleri vardır. Mahkemece, davanın kabulü ile ayrıca 5.000,00 TL"nin de davacıya iadesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.