
Esas No: 2017/25241
Karar No: 2017/27310
Karar Tarihi: 05.12.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/25241 Esas 2017/27310 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; Mahkemece kısa karar ve gerekçeli kararının hüküm bölümünde, bozma öncesi verilen ilk kararda 1.ve 2. maddelerde belirtilen asıl dava ve birleşen 2012/346 Esas sayılı davaya ilişkin verilen hükmün bozma konusu yapılmaması nedeniyle kesinleştiğinden bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacılar vekilinin 06.01.2017 havale tarihli tavzih talebi üzerine 06.01.2017 tarihinde tashih şerhi olarak, bu bölümlere ilişkin yeniden hüküm kurulup kısa ve gerekçeli kararda hükmedilmeyen nispi harç ve vekalet ücretine de karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK"nun 305.maddesinde hüküm yeterince açık değilse veya içerisinde tereddüt yer alıyor veyahut birbirine aykırı fıkralar içiriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her bir hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir, yine HMK"nun 305/2.maddesine göre de hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılmaz, genişletilemez ve değişitirilemez hükümleri gözönünde bulundurulduğunda;
Kısa ve gerekçeli kararda hükmedilmeyen miktarlarla, nisbi harç ve vekalet yönünden tavzih ile yeni karar düzenlenmesi mümkün olmadığından,
Mahkemece verilen 01.06.2017 tarihli tavzih kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Yerel mahkeme kararı bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle bozma kararından sonra mahkemece kurulacak yeni hüküm HMK"nun 297. maddesine uygun olarak oluşturulmalıdır. Mahkemece hüküm fıkrasında yer alan ve bozmaya karar yapılmayan hüküm yönüyle de ilk husundaki gibi karar verilmesi gerekmektedir. (Hukuk Genel Kurulu"nun 2017/3-3005 Esas 2017/1491 sayılı kararı)
Mahkemece bozma kararından önceki kararda 1.ve 2. madde de belirtilen asıl dava ve birleşen 2012/346 Esas sayılı dosyalara ilişkin asıl alacak yönünden hüküm kesinleşmiş olduğundan bu kararda ayrıca karar verilmesinde yer olmadığına karar verildiğinden yukarıda açıklanan Hukuk Genel Kurul kararı ve HMK"nun 297. maddesi de gözönünde tutularak yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.