8. Ceza Dairesi 2018/12343 E. , 2019/11412 K.
"İçtihat Metni" Mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 32/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Ankara 3. Çocuk Mahkemesinin 09.02.2012 tarihli ve 2010/498 esas, 2012/62 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanunu’nun 151/1, 32/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 3. Çocuk Mahkemesinin 23.11.2017 tarihli ve 2016/566 esas, 2017/720 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.12.2016 tarihli ve 2016/3-34 esas, 2016/467 sayılı ilamında, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayıp, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde yeni suç işlendiği veya denetimli serbestlik tedbiri yükümlülüklerine aykırı davranıldığı tarihte dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacaktır. Anayasanın 38/4 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/2. maddelerinde düzenlenmiş bulunan "masumiyet karinesi" gereğince suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar herkesin masum sayılacağı cihetle, hükmün açıklanabilmesi için denetim süresi içinde işlendiği ihbar olunan kasıtlı suçla ilgili mahkûmiyet kararının kesinleşmiş olması gözetilmelidir.” şeklinde belirtilmiş olması karşısında, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve zamanaşımının denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede,
Adı geçen suça sürüklenen çocuk hakkında 04.07.2010 tarihinde işlemiş olduğu mala zarar verme suçu nedeniyle Ankara 3. Çocuk Mahkemesinin 09.02.2012 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve suça sürüklenen çocuğun 3 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 27.03.2012 tarihinde kesinleşmesinden sonra 24.08.2012 tarihinde suça sürüklenen çocuk tarafından yeni suç işlendiği ve bu suça ilişkin Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2012 tarihli ve 2012/229 esas, 2012/316 sayılı kararı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün 07.06.2016 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, suça sürüklenen çocuk hakkında duran zamanaşımı süresinin ikinci suçun işlenme tarihi olan 24.08.2012
tarihinde yeniden işlemeye başladığı, suç tarihi olan 04.07.2010 tarihi ile hükmün açıklanarak mahkûmiyet kararının verildiği 23.11.2017 tarihleri arasında 5237 sayılı Kanun’un 66/1-e ve 66/2. maddesinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10.12.2018 gün ve 2018-12239 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2018 gün ve KYB/2018-100583 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
CMK.nın 231/8 maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı belirtilmiş olup, incelemeye konu dosyada suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 09.02.2012 tarihli kararın kesinleştiği 27.03.2012 tarihinde duran ancak deneme devresinde ikinci suçun işlendiği 24.08.2012 tarihinde tekrar işlemeye başlayan 6 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine durma süresi de eklendiğinde, suçun işlendiği 04.07.2010 gününden karar tarihine kadar zamanaşımımın gerçekleştiği gözetilmeden düşme kararı yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Ankara 3. Çocuk Mahkemesi"nin 23.11.2017 gün ve 2016/566 esas, 2017/720 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle TCK.nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4 maddeleri ile CMK.nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.