
Esas No: 2021/1323
Karar No: 2022/2796
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/1323 Esas 2022/2796 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tapu iptali ve tescil davasında, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak, davalının sözleşmeye uygun olarak davacı hissesine düşen bağımsız bölümleri vermediği iddiasıyla açılan davada, mahkeme ilk olarak davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmamış olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Yüksek Mahkemenin belirttiği hususlara uygun olarak yapılan incelemenin sonucunda belirlenecek bağımsız bölümlerin kayıtlarının tespiti halinde talep gibi tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Tapu Kanunu (6102 Sayılı Kanun) madde 4, 5, 6, 7, 8, 9, 20, 21 ve 22.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacı ... mirasçıları vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar ... ve ... vekili Avukat ..., davalı asıl ... ve vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı muris ... vekili, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 06.04.1990 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davacının adına kayıtlı taşınmazlardaki hisselerini davalı yükleniciye devrettiğini, hisse bedeli olarak para almayıp yapılacak inşaattan %40'ı arsa sahiplerine ait olacak şekilde bağımsız bölüm verilmesi konusunda anlaştıklarını, davalı yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak davacı hissesine düşen bağımsız bölümleri vermediğini ileri sürerek, 6683 parselde yapılan inşaatlarda davacının hissesi oranında %40 payına denk gelecek şekilde bağımsız bölümlerin sayısının tespiti ile davalı adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 6683 parselde davacı hissesinin 87,43 m² olduğunu, bu durumda davacının hissesinin tam olarak bir daireye isabet etmemesine rağmen, müvekkili kooperatifçe tam bir daire verilmiş olduğunu, daha fazla alacağı ya da hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 27.05.2016 tarih, 2015/5229 Esas, 2016/3286 Karar sayılı ilamıyla, sözleşmeden sonra davalı yükleniciye devredilen payın satış gibi değerlendirilmesinin doğru olmadığı, davacının 3. kişiye yaptığı satış sonrası kalan hissesinin %60'ını yükleniciye sözleşme gereği avans olarak devretmesi gerektiğinden devredilen %60 sonrası uhdesinde kalması gereken %40'a toplam kaç bağımsız bölüm isabet edeceğinin hesaplanması gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının 2036/179200 hissesine 87,43 m² alanın tekabül ettiği, bu nedenle sadece 1 bağımsız bölüm hakettiği onu da almış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenleme şeklinde imzalanan 06.04.1990 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre; İstanbul Pendik Tuzla Ayazma mevkii tapunun 40 pafta 232-242 parsellerin tevhidi ile oluşan 6683 no'lu parselin üzerinde yapılacak olan bağımsız bölümlerin sözleşmenin 2. maddesi uyarınca %40'nın hissedarların kendi üzerinde kalması, %60'nın ise yüklenici kooperatife devredilmesinin kararlaştırıldığı, sözleşme imzalandıktan sonra 29.09.1995 tarihli hisse devir senetleri ile davacının kendi hissesi olan 36320/179200 hisseden 4976 hissesini dava dışı Abdulkadir Öge'ye tapuda bedeli karşılığında satıp devrettiği, geriye kalan hissenin ise %60'ını yükleniciye sözleşme gereği avans olarak devredilmesi gerektiği, ancak %60'dan fazlaca devir yapılmış olduğu hususunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, mahkemece, devredilmesi kararlaştırılan %60 hisse sonrası davacı uhdesinde kalması gereken %40'lık paya toplam kaç bağımsız bölüm isabet edeceğinin hesaplanması gerektiği halde bu hususlara riayet edilmeden eksik inceleme ve yanılgılı gerekçelere dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamış, mahkemece verilen ilk kararın da, Kapatılan Yüksek 23. Hukuk Dairesinin 27.05.2016 tarih, 2015/5229 Esas, 2016/3286 Karar sayılı ilamıyla, aynı gerekçelerle bozulmuş olduğu ve bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, az yukarıda açıklanan hususlara uygun inceleme neticesinde belirlenecek bağımsız bölümlerin, davalı yüklenici adına kayıtlı olduklarının tespiti halinde talep gibi tapu iptali ve tescile yönelik hüküm kurulması, dava dışı üçüncü kişiler adına tescilli olduklarının tespit edilmesi durumunda ise, bu kişiler aleyhine dava açmak üzere süre verilmesi dava açıldığı takdirde bu dosya ile birleştirilerek, deliller hep birlikte takdir ve değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelere riayet edilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtaydaki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 24.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.