8. Ceza Dairesi 2018/10931 E. , 2019/11410 K.
"İçtihat Metni" Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan şüpheliler ..., ... ve belirsiz şüpheliler haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28.11.2017 tarihli ve 2017/44053 soruşturma, 2017/43493 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ANTALYA 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13.03.2018 tarihli ve 2018/1321 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki vekilinin müvekkiline ait Türkiye Finans Katılım Bankası"nda bulunan iki ayrı hesaptan 2015 ile 2017 yılları arasında bilgisi haricinde günlük ATM"den para çekme limiti arttırılmak suretiyle ve banka gişesinden yine bilgisi dışında para çekilmek suretiyle banka yetkilileri tarafından müvekkilinin toplamda 210.500,00 Türk lirası zarara uğratıldığı iddiasına karşın ilgili bankadan limit arttırım talebinin müşterinin talep yahut muvafakatiyle olup olmadığına ilişkin, yine ilgili banka gişesinden müştekinin bilgisi haricinde çekildiği iddia olunan miktarlarla ilgili olarak hiçbir araştırma yapılmadığı bu yönlerden soruşturmanın genişletilmesine karar verilerek, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan
kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15.10.2018 gün ve 8768 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2018 gün ve KYB/2018-84515 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki Hakkı Çullu vekili 19.06.2017 günü Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı"na sunduğu dilekçesi ve müştekinin Cumhuriyet Savcılığında alınan ifadesinde, müştekinin Türkiye Finansbank Katılım Bankası bulunan iki ayrı hesabından 2015 ile 2017 yılları arasında ATM"lerden bilgisi dışında günlük para çekme limiti üzerinde para çekilmesi suretiyle banka yetkilileri tarafından müvekkilinin toplamda 210.500,00 Türk lirası zarara uğratıldığı iddiasında bulunarak bildirerek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28.11.2017 tarih 2017/44053 soruşturma 2017/43493 karar sayılı kararı ile banka çalışanları şüpheliler ... ve ... ile meçhul şüpheli hakkında hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan atılı suçun şüpheliler tarafından işlendiği yönünde delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda ilgili bankadan müştekiye ait hesaplardan günlük para çekme limitine ilişkin talimat tutarının ve ATM"den günlük para çekme limitinin üzerinde para çekilmek istendiğinde nasıl bir yol izlendiğinin sorulması, müştekinin dilekçesinde belirtilen banka şube yetkililerinin dinlenmesi, gerektiğinde ilgili banka genel müdürlüğüne ihbarda bulunularak yapılacak olan teftiş, inceleme ve soruşturma raporlarının dosya içerisine alınması, şüpheli veya şüphelilerin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, yapılan araştırmalar neticesinde de bir sonuç elde edilememesi halinde ise daimi arama kararı alınarak dava zaman aşımı süresinin sonuna kadar evrakın takibinin gerektiği gözetilmeden,eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 13.03.2018 gün, 2018/1321 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.