Esas No: 2022/2056
Karar No: 2022/3490
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2056 Esas 2022/3490 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/2056 E. , 2022/3490 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 20.05.2006-10.04.2018 tarihine kadar montaj kalite kontrol ve baskı bölümünde operatör olarak çalıştığını, davalı şirketin davacıdan işyerinde çalışan ... isimli işçi ile tartıştıkları gerekçesi ile savunma istediğini, davacının verdiği savunmanın yeterli ve samimi görülmemesi üzerine kınama cezası ile cezalandırıldığını, ancak kınama cezasının verildiği günün ertesi günü 10.04.2018 tarihinde davacının iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 25/2-d maddesi gereğince tek taraflı olarak feshedildiğini, davacıya tebliğ edilen fesih bildirgesinde kendisine yöneltilen suçlamaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını, davacının davalı işverene 12.04.2018 tarihinde ... 7. Noterliğinden keşide etmiş olduğu 03015 yevmiye numaralı ihtarname ile haksız fesih nedeni ile kıdem, ihbar tazminatı ile izin ücreti, 10 günlük maaşı ve fazla çalışma ücretlerini talep ettiğini, davalı şirketin verilen süre içinde ödemeleri yapmayınca Arabuluculuğa başvurduklarını, Arabuluculuk sürecinde 10 günlük ücret ödeme konusunda anlaşmaya varıldığını, arabuluculuk süreci sonrasında davalı şirketin yıllık izin ücretini de ödemeyi kabul ettiğini, diğer alacaklar konusunda anlaşmaya varılamadığını, davacının davalı işyerinde önceleri haftada 6 gün, sonraları ise 5 gün çalıştığını, son ücretinin günlük brüt 134,40 TL, aylık brüt ücretinin 4.032,00 TL olduğunu, işyerinde 1 öğün yemek verildiğini, davalı işyerinde resmi ve dini tatil günlerinde çalışma olduğunu, mesai saatlerinin 08:00-18:00 saatleri arasında olduğunu, yarım saat yemek ve günde 2 kez 15’er dakika çay molalarının olduğunu, davacının davalı işyerinde dönem dönem değişen ihracata mal yetişmesi gereken dönemlerde gece yarılarına kadar fazla mesailer yaptığını, bu fazla çalışmalarının ücretlerinin bir kısmının ödenip bir kısmının ödenmediğini, genel tatillerin tamamında çalışma yaptığını ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından 10.04.2018 tarihinde İş Kanunu’nun 25/2-d bendine istinaden haklı nedenle derhal feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı doğmadığını, davalı işyerinde 08:00-18:00 saatleri arasında haftada 5 gün çalışma olduğunu, davacının çalışmasının haftada 45 saati aşmadığını, davalı şirket tarafından gerektiğinde yapılan fazla mesailer ile genel tatil günü çalışma ücretlerinin gecikmeksizin ödendiğini, davacının fazla çalışma ücretlerini ve diğer ödemeleri ihtirazi kayıtsız olarak aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacının iş sözleşmesinin başka bir işçiye sataşması nedeniyle feshedildiği tespit edilmiş ise de, işveren tarafça feshe konu edilen hakaret eylemi nedeniyle kınama cezası verdiği, yerleşik yargıtay içtihatları doğrultusunda disiplin cezası verilen aynı eylemin sonradan haklı fesihe konu edilemeyeceği, bu eylem dışında haklı fesih gerektirecek başkaca bir iddianın ileri sürülmediği, genel olarak eylemlerin geçerli fesih sebebi olarak kabulü gerekse de kıdem ve ihbar tazminatı hakkını ortadan kaldırmadığı, tanık beyanlarına göre denetime elverişli bilirkişi raporunda hesaplandığı üzere fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarına hak kazandığı gerekçesiyle 1/3 indirimle davacı taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
Karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararını ortadan kaldıran Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2- Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, yapmışsa süresi ve karşılığı ücretin tam olarak ödenip ödenmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, davalı işyerinde önceleri haftada 6 gün, sonraları ise 5 gün çalışıldığını, mesai saatlerinin 08:00-18:00 saatleri arasında olduğunu, yarım saat yemek ve günde 2 kez 15’er dakika çay molalarının olduğunu, davacının davalı işyerinde dönem, dönem değişen ihracata mal yetişmesi gereken dönemlerde gece yarılarına kadar fazla mesailer yaptığını, bu fazla çalışmalarının ücretlerinin bir kısmının ödenip bir kısmının ödenmediğini, davalı işyerinde resmi ve dini tatil günlerinde çalışma olduğunu ücretinin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili, gerektiğinde yapılan fazla mesailer ile genel tatil günü çalışma ücretlerinin gecikmeksizin ödendiğini, fazla çalışma ücret alacağı bulunmadığını savunmuştur. Dinlenen tanıklar da davalı işyerinde normal mesainin 08.00-18.00 saatleri arasında olup çalışmanın kural olarak haftada 5 gün üzerinden olduğunu, istisnai olarak ihtiyaç olduğunda cumartesi günleri ile hafta içi normal mesai sonrası ek mesai yapılabildiğini açıklamışlardır. Ancak bu hususta kaç cumartesi çalışması olduğu ve hangi günler, saat kaça kadar çalışma yapıldığı hususu kesin olarak ortaya konulamamıştır.
Normal çalışma düzenine göre bir saatlik ara dinlenmesi düşüldüğünde davalı işyerinde 45 saat çalışıldığı fazla mesai yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan dosyaya ibraz edilen bordrolar ve banka hesap dökümü cetvelleri incelendiğinde neredeyse hemen her ay davacı işçi adına fazla mesai tahakkuku yapılıp ödendiği de görülmektedir. Banka dekontları, imzalı bordrolar ve banka hesap dökümünde zamanaşımına uğramayan dönemde 26.526,03 TL fazla mesai ücreti ödendiği tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan bordroların imzalı olduğu 2017/1 ay dışında yüklü miktarda fazla mesai tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Bu veriler ışığında somut olay irdelendiğinde; bilirkişinin de tespit ettiği üzere davalı işverenin kabulünde olup tahakkuk ettirilerek ödediği fazla mesaiden daha fazla mesai yapıldığı davacı işçi tarafından usulünce ispat edilememiştir. Bilirkişi raporunda fazla çalışma ile ilgili olarak tanık anlatımlarında muğlak ifadeler yer aldığı için hesaplamaya konu edilemediği belirtildikten sonra Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde diyerek hangi saatler arası haftada kaç saat fazla mesai yapıldığı açıklanmadan fazla mesai ücreti hesabı yapılmış hesaplanan miktar Mahkemece hüküm altına alınmıştır.
Aynı gün işten çıkartılan emsal işçinin (N. İ.) ... 4. İş Mahkemesinin 2018/267 esas sayılı dosyasında benzer nitelikte fazla mesai alacağı talebinin de tanıkların fazla mesai ücretinin ödendiği yönündeki beyanları ile dosyaya sunulan ücret bordrolarında fazla mesai tahakkuklarının bulunması ve bir kısmında da fazla mesai tahakkuku olamasa da davacının imzasının bulunduğu ücret bordroları ile birlikte davacının 07.11.2018 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında hafta içi 18:00 den sonraki fazla mesai ücretleri ile cumartesi ücretlerinin 1,5 katlı zamlı olarak ödendiğine dair beyanı ile ücret bordrolarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacının ödenmeyen fazla mesai ücretini delillendiremediği gerekçesiyle reddedildiği dosyaya sunulan karar içeriğinden anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle fazla mesai ücreti talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.