13. Hukuk Dairesi 2016/4089 E. , 2018/11765 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki hakem kurulu kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalıya 01.11.2013 tarihinde ikinci el olarak bir araç sattıklarını, teslimat formundan da görüleceği üzere bagaj kapağı hasar onarımı yapılarak satış yapıldığı bilgisinin davalıya verildiğini, satış anında araçta tarafların bildiği ve tutanağa geçirdiği durum haricinde başka bir onarım ya da boya bulunmadığını, davalının 2014 Nisan ayında kendilerine başvurduğunu ve satın aldığı aracın kaputunda hasar tespit edildiğini bildirdiğini, yapılan kontroller sonucunda aracın kaputunda boya tespit edildiğini, ancak ... üretim ve Mercedes bayilerinde yaptıkları araştırma sonucunda aracın satımından sonra gerçekleşen ön kaputundaki onarımın yetkili bayiler ve üretici firma tarafından yapılmadığının tespit edildiğini, aracın davalıya gizli ayıplı olarak satıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalının tüketici sorunları hakem heyetine başvurduğunu ve lehine karar verildiğini ileri sürerek, ... Valiliği Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 28.04.2014 tarihli kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kaputtaki boyanın satımdan sonra gerçekleştiği iddiasının doğru olmadığını, aracın kaputtaki boya gizlenerek satıldığını savunarak davanın reddini dilemiş; karşı davasında ise dava konusu araçtaki gizli ayıbın tespitine ve ayıp nedeni ile araçta oluşan değer kaybının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı Has Oto"nun davasının kısmen kabulüne, ... Valiliği İl Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 2014/38 nolu kararının fazlaya ilişkin kısmının geçersiz sayılarak 2.500,00 TL olarak belirlenmesine ve kısmen onanmasına, bu miktarın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı/karşı davacıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davacının araçta gizli ayıp bulunduğu ve bu husustaki iade talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada davacı, ... Valiliği Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 10.000,00 TL"nin tüketiciye iadesine ilişkin 28.04.2014 tarihli kararının iptalini istemiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince; değeri beş yüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların tarafları bağlayacağı, değeri beş yüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda ise tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararların ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği, kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırların ise her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artacağı belirtilmiştir. Madde metninde atıf yapılan parasal sınır 01.01.2014 tarihi itibariyle 1.272,19 TL olarak belirlenmiştir. Eldeki davada, Hakem Heyetinin kararına konu olan miktarın 10.000,00 TL olduğu dikkate alındığında, kararın infaz edilmesi mümkün olmayıp, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği anlaşılmakla, davacının eldeki davayı açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. HMK 114. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı olup, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Davalı/karşı davacı davasında, araçtaki gizli ayıbın tespiti ile ayıp nedeni ile araçta oluşan değer kaybının davalıdan tahsilini istemiştir. HMK"nun 133. maddesi uyarınca karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır ve süresinden sonra karşı dava açılması hâlinde, mahkemece davaların ayrılmasına karar verilir. Dosyanın incelenmesinde asıl dava dilekçesinin davalıya 17.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalının esasa cevap süresi sona erdikten sonra 13.10.2014 tarihli dilekçesi ile davaya cevap verdiği ve karşı dava açtığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, karşı davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile asıl davadan ayrılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince hükmün davacı yararına bozulmasına, 3. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.