15. Hukuk Dairesi 2015/5662 E. , 2016/2108 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itirazının iptâli, takibin devamı ve %40"tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı yüklenici tarafından açılan davada; davalı adına sondaj çalışması yaptığını, bu hizmetine karşılık olarak 02/05/2011 tarih 52.401,00 TL tutarlı fatura düzenlendiğini ve davalıya 03/05/2011 tarihinde teslim etmesine rağmen davalının sadece 2.000,00 TL ödediğini, ödenmeyen bakiyenin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itirazının iptâlini istemiş, davalı davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesinde (Türk Borçlar Kanunu 470. md.) maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince bir "eser" sözleşmesidir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında iş bedeline ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde iş bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan 13/12/2013 tarihli bilirkişi raporu ile işin yapıldığı 2011 yılı piyasa rayiçlerine göre değeri 60.810,00 TL olarak belirlenmiş ise de, tanık beyanları doğrultusunda küçük sondajların birim fiyatları 40,00 TL, büyük sondajların birim fiyatları 60,00 TL kabul edilerek bulunan metrajların çarpımı ile 52.038,00 TL iş değeri hesap edilerek, ilk kesilen 26.550,00 TL bedelli fatura ile toplam iş değerinin 78.588,00 TL olduğu kabul edilmiş ve yapılan 28.951,00 TL"nin mahsubu ile 49.637,00 TL bakiye iş bedeli hüküm altına alınmış ise de, iş bedelinin hesabı ile ilk faturanın yeniden hesaba katılması doğru olmamıştır.
Dosya kapsamından, yapılan keşif ile davacı iş sahibinin yaptığı tüm sondajların değerlendirildiği ve bu doğrultuda hesap çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulu tarafından usulüne uygun olarak hesaplanan 2011 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanan ilk faturadaki işler dahil toplam iş bedeli 60.810,00 TL + KDV"den davalı tarafından yapılan toplam ödeme tutarı 28.951,00 TL"nin mahsubu ile kalan miktar üzerinden itirazın iptâli kararı verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.