Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5662
Karar No: 2016/2108
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5662 Esas 2016/2108 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya ait bir icra takibine yapılan itirazın iptal edilmesi, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemiyle açılan davada mahkeme, iş bedeline ilişkin uyuşmazlık nedeniyle eser sözleşmesi olduğu kabul edilen ve yapılacak işin bedeli için 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi gereği 2011 yılı piyasa rayiçlerine göre hesaplandığı belirtilen davada, mahkemece hesaba katılan ilk faturanın yeniden hesaba katılmaması gerektiği ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi (Türk Borçlar Kanunu 470. md.) ve 366. maddesi belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2015/5662 E.  ,  2016/2108 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itirazının iptâli, takibin devamı ve %40"tan az olmamak üzere icra inkâr tazminatı isteminden ibarettir.
    Davacı yüklenici tarafından açılan davada; davalı adına sondaj çalışması yaptığını, bu hizmetine karşılık olarak 02/05/2011 tarih 52.401,00 TL tutarlı fatura düzenlendiğini ve davalıya 03/05/2011 tarihinde teslim etmesine rağmen davalının sadece 2.000,00 TL ödediğini, ödenmeyen bakiyenin tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının itirazının iptâlini istemiş, davalı davanın reddini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355. maddesinde (Türk Borçlar Kanunu 470. md.) maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince bir "eser" sözleşmesidir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında iş bedeline ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Yanlar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı sabit olup yazılı sözleşme bulunmaması ve tarafların bedelde uyuşamamaları halinde iş bedelinin, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir.
    Mahkemece hükme esas alınan 13/12/2013 tarihli bilirkişi raporu ile işin yapıldığı 2011 yılı piyasa rayiçlerine göre değeri 60.810,00 TL olarak belirlenmiş ise de, tanık beyanları doğrultusunda küçük sondajların birim fiyatları 40,00 TL, büyük sondajların birim fiyatları 60,00 TL kabul edilerek bulunan metrajların çarpımı ile 52.038,00 TL iş değeri hesap edilerek, ilk kesilen 26.550,00 TL bedelli fatura ile toplam iş değerinin 78.588,00 TL olduğu kabul edilmiş ve yapılan 28.951,00 TL"nin mahsubu ile 49.637,00 TL bakiye iş bedeli hüküm altına alınmış ise de, iş bedelinin hesabı ile ilk faturanın yeniden hesaba katılması doğru olmamıştır.
    Dosya kapsamından, yapılan keşif ile davacı iş sahibinin yaptığı tüm sondajların değerlendirildiği ve bu doğrultuda hesap çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulu tarafından usulüne uygun olarak hesaplanan 2011 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanan ilk faturadaki işler dahil toplam iş bedeli 60.810,00 TL + KDV"den davalı tarafından yapılan toplam ödeme tutarı 28.951,00 TL"nin mahsubu ile kalan miktar üzerinden itirazın iptâli kararı verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi