Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9276 Esas 2017/2818 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9276
Karar No: 2017/2818
Karar Tarihi: 05.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9276 Esas 2017/2818 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davacı şirketin borcu sebebiyle yapılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasını incelemiştir. Mahkeme dosya içerisindeki delillerden, davacının icra takibinden önce borcu ödediğini belirlemiştir. Ancak, mahkeme hükümde davalının protokole uygun olarak ödenmemiş borca ilişkin takibine devam edebileceği kararı vermiştir. Davacı şirketin borçlu olduğuna dair kanıt gösterilmesi nedeniyle, davanın tamamı reddedilmiştir. Ancak, mahkeme bu durumda davacının icra takibine konu bonodan ne kadar borçlu olduğunun tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/9276 E.  ,  2017/2818 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili hakkındaki icra takibine konu senedin müvekkili ile davalı arasındaki kredi ilişkisine teminat olarak verildiğini, senedin haksız olarak takibe konulduğunu, takipten sonra senet avalistlerinden ... ile davalının yaptığı protokol uyarınca borcun tamamının protokole uygun olarak ödenip takibin konusuz kalmasına rağmen takibe devam edilmesinin kötüniyetli olduğu gerekçesiyle icra takibine konu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, borcun tamamının protokole uygun olarak ödenmediğini, bu sebeple protokolün ilgili maddesine göre protokolün fesholunduğunu, avalist ..."nın yaptığı ödemelerin de takibe konu borca mahsup edildiğini ve kalan borç için takibe devam edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, protokole göre son iki taksidin tam olarak ödenmemesi üzerine icra takibine kaldığı yerden devam edilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu alacaktan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Menfi tespit davalarındaki haklılık durumu dava tarihi esas alınarak belirlenir. Dosya içerisindeki delillerden davacının icra takibinden sonra ve dava tarihinden önce ödeme yaptığı belirlidir. Bilirkişi raporunda da bu husus açıkça tespit edilmiştir. Mahkemenin kabulüne göre de davacı şirketin davalıya dava tarihi itibariyle 39.111,54 TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durumda davacının icra takibine konu bonodan dolayı ne miktarda borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın tamamının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.