Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1277
Karar No: 2022/3500
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1277 Esas 2022/3500 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı satın alma uzmanı olarak çalıştığı işyerinde iş sözleşmesi haklı bir sebep olmadan feshedilmiş ve işe iade talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar vermiş, istinaf mahkemesi ise ret etmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vererek davanın yeniden görülmesine karar vermiştir. Daire de bu kararı doğrultusunda önceki ret kararını ortadan kaldırmış ve ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır. Kanun olarak İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. Maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. Maddesi belirtilmiştir.
9. Hukuk Dairesi         2022/1277 E.  ,  2022/3500 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Anadolu 2. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 02.06.2014- 30.09.3016 tarihleri arasında satın alma uzmanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin hiçbir haklı veya geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiğini, çalışma süresi boyunca hiçbir ihtar almadığını ve çıkışının Kuruma “04” kodu ile bildirildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin taraflar arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile 30.09.2016 tarihinde karşılıklı anlaşarak sona erdirildiğini ve iş sözleşmesinin işverence feshinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; feshin Sosyal Güvenlik Kurumuna belirsiz süreli iş sözleşmesinin iş veren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi olarak 04 koduyla bildirildiği, işverenin bu bildirimle bağlı olduğu, iş sözleşmesinin ikale ile sona erdiği savunmasının kanıtlanamadığı, kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesinin ikalenin değil işveren feshinin delili olduğu ve iş sözleşmesinin feshinin geçerli bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarından davalının sorumluluğuna karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; 30.09.2016 tarihli fesih bildiriminde iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdirildiğinin yazılı olduğu, buna göre davacı işçiye aylık ücretiyle birlikte kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince işveren tarafından işçiye makul yarar anlamında herhangi bir ödeme yapılmadığından makul yarar koşulunun gerçekleşmediği; bu durumda ikale sözleşmesinin geçersiz olduğunu kabul etmek gerektiği ve her ne kadar davacı tanıklarının davalı aleyhine açtığı davaları var ise de aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça tanıkların beyanına itibar edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Yargıtay Kararı
    Dairemizin 12.03.2019 tarihli, 2019/1018 Esas ve 2019/5348 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 14.06.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz gün olduğu, gerekçeli kararın davalı vekiline 12.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 26.09.2018 tarihinde karara karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davalının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.


    C. Bireysel Başvuru
    Kesinleşen karara karşı davalı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

    D. Anayasa Mahkemesi Kararının Özeti
    1. Anayasa Mahkemesinin 2019/15380 başvuru numaralı ve 24.11.2021 tarihli kararı ile; mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun, tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresini kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği, başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde, Daire yorumunun ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.

    2. Anayasa Mahkemesince, Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Mahkeme kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    E. Gerekçe
    1. Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 12.03.2019 tarihli, 2019/1018 Esas ve 2019/5348 Karar sayılı ret kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

    2. Dosya kapsamının yeniden değerlendirilmesi neticesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.07.2018 tarihli kararında belirtilen gerekçenin dosya içeriğine uygun olduğu, davacının iş sözleşmesinin haklı veya geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiği ve işe iade kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeple;
    1. Dairemizin 12.03.2019 tarihli, 2019/1018 Esas ve 2019/5348 Karar sayılı ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

    2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

    16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi