Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/12338
Karar No: 2019/11407

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/12338 Esas 2019/11407 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2018/12338 E.  ,  2019/11407 K.

    "İçtihat Metni"

    Yalan tanıklık suçundan şüpheli ... (...) hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06.04.2018 tarihli ve 2018/9039 soruşturma, 2018/8356 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ANKARA BATI 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 28.05.2018 tarihli ve 2018/2411 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
    Dosya kapsamına göre, müşteki şirket vekilinin sunduğu şikâyet dilekçesinde özetle, 08.09.2016 tarihinde işyerinde çalışan ... "ün, yine işyerinde çalışan ... "e sarkıntılık yaptığı, ..."nın bir gün sonra olayı şüpheli ... (...) ile birlikte işyeri sorumlusu ..."a ilettiği, şüphelinin 09/09/2016 tarihli işverene verdiği dilekçede olayı bizzat gördüğünü beyan ettiği, iş yerinde düzenlenen 09.09.2016 tarihli tutanağın altını da şüphelinin bizzat imzaladığı, anılan taciz olayı nedeniyle ... "ün iş akdinin feshedilmesi üzerine, adı geçen işçinin Ankara Batı 1. İş Mahkemesinin 2016/732 Esasına kayden işçi alacakları talepli dava açtığı, anılan davanın 08.02.2018 tarihli duruşmasında şüphelinin tanık olarak alınan beyanında; tutanak altındaki imzayı kabul ettiği ancak olayları görmediğini, mağdur ..."nın kendisine birşey anlatmadığını, tutanağı okumadan amirlerinin isteği üzerine imzaladığını beyan ettiği, şüphelinin yukarıda izah edilen
    şekilde işverene vermiş olduğu dilekçe ile iş yerinde tanzim edilen tutanak ve mahkemedeki beyanı dikkate alındığında atılı yalan tanıklık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında, öncelikle şüphelinin ve olay hakkında bilgi sahibi olduğu değerlendirilen ... ve ... isimli şahısların beyanlarının alınması, bahse konu iş davası ve iş yerinde meydana geldiği iddia edilen sarkıntılık olayına ilişkin olarak ceza soruşturması veya kovuşturması yapılmışsa buna ilişkin dosyaların onaylı suretlerinin dosyaya getirtilmesi suretiyle inceleme yapılarak sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.12.2018 gün ve 14339 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2018 gün ve KYB/2018-99075 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Şikayetçi ... Kahvaltılık Gıda San. ve Tic. A.Ş vekilinin Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı"na sunmuş olduğu 06.03.2018 tarihli dilekçesinde, müvekkil iş yerinde çalışan ... isimli kişinin 08.09.2016 tarihinde aynı iş yerinde temizlik görevlisi olarak çalışan ... "in kolundan tutup zorla reçel üretim bölümüne sokmaya çalışarak sarkıntılık ettiğini, ..."nın karşı koyması üzerine iş yerinden kaçarak uzaklaştığını, ..."nın bu durumu olayın ertesi günü yine aynı iş yerinde çalışan şüpheli ... ile birlikte işveren sorumlusu ..."a ilettiğini ve akabinde şikayetine ilişkin dilekçe verdiğini, dilekçede tanık olarak yer alan şüphelinin, ..."in ..."yı zorla reçel bölümüne sokmaya çalıştığını gördüğünü belirttiği, dilekçe üzerine ..."nın ifadesinin alındığını ancak ... okur yazar olmadığından ifade içeriği yüksek sesle kendisine okunduğunu, yaşanan bu olay üzerine ..."in iş akdine son verildiğini, ... tarafından işçilik alacaklarının verilmesi talepli dava açıldığını, Ankara Batı 1. İş Mahkemesinin 2016/732 esas sayılı dosyası üzerinden görülen davanın 08.02.2018 günlü duruşmasında tanık olarak dinlenen şüpheli ..."in, iş yerinde ... ve ... arasında geçen olayı görmediğini, o an baskı altında olduğu için tutanağın altını imzaladığını söylediğini bu şekilde yalan tanıklık yaptığını ileri sürerek şikayetçi olduğu, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmada “Tüm dosya kapsamı içeriğine göre şüpheli ..."in mahkemede tanık olarak verdiği ifadesini yalan tanıklık yapmak kastıyla verdiğine dair yeterli ve somut delil olmadığı sonucuna varıldığı” gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar
    verildiği, verilen bu karara karşı şikayetçi vekili tarafından şikayet dilekçesindeki anlatımları doğrultusunda itiraz edildiği, Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğince yapılan inceleme neticesinde kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Ceza Muhakemeleri Kanununda;
    “Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
    (2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
    Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
    (2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
    Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
    Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
    (2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
    (3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh Seza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
    (5) ""Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm
    yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
    Soruşturmaya konu olayda, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüphelinin yalan tanıklık yaptığı ileri sürülen, Ankara Batı 1. İş Mahkemesinin 2016/732 esas sayılı dosyasının mahkemesinden getirtilip soruşturmayı ilgilendiren belgelerin dosya içerisine alınması, şüphelinin ve müştekinin dilekçesinde isimleri belirtilen ... ve ..."in tanık sıfatıyla dinlenmesi, ... hakkındaki cinsel taciz iddiası nedeniyle açılmış bir soruşturma dosyasının bulunup bulunmadığının araştırılması var ise getirtilip incelenmesi ve toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilip itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Ankara Batı 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 28.05.2012 gün, 2018/2411 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi