12. Hukuk Dairesi 2014/4060 E. , 2014/5927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Biga İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2013
NUMARASI : 2013/21-2013/95
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından, borçlular aleyhinde bir adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı, şikayetçi borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; örnek 10 nolu ödeme emrinin müvekkili şirketin yetkili temsilcilerine tebliğ edilmediğini, bu sebeple tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin takibe muttali olunan 05.03.2013 olarak tespitini talep ettiği; ayrıca takibe konu çek üzerindeki imzaların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle imzaya itirazda bulunduğu; mahkemece, ödeme emrine ilişkin tebligatın şikayetçi borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olup şikayetin yerinde olmadığı, buna göre imzaya itirazın da yasal beş günlük süre geçirildikten sonra yapıldığı gerekçesiyle itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 12/1. maddesine göre; hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Aynı yasanın 13. maddesine göre de; hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler, her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Somut olayda; örnek 10 nolu ödeme emrinin, tebliğ memuru tarafından şikayetçi borçluya ait adreste, tebliğ evrakı üzerine "Muhatap imzadan imtina ettiğinden 7201 sayılı T.K.nun 21. maddesi uyarınca tebliğ evrakı muhtar Ö.. Ö.."e tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı, en yakın komşusu O.. H.."a haber bırakıldı, komşu imzalamadı" şeklinde şerh düşülmek suretiyle tebliğ edildiği görülmektedir. Ancak yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca, tebliğ sırasında açık bulunan tüzelkişiliği haiz borçlu şirkete, tebliğin, şirketin yetkili temsilcisine yapılması gerekirken; şirketin yetkili temsilcisinin kim veya kimler olduğu, tebliğ esnasında adreste bulunup bulunmadıkları tespit edilmeksizin, muhatabın imzadan imtina ettiği şeklinde şerh düşülmek suretiyle muhatabın adı ve soyadı dahi belirtilmeden yapılan tebliğ işleminin, anılan yasa hükümlerine aykırı olup tebligatın bu sebeplerle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Usule aykırı tebliğin hükmü ise; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği"nin 53. maddesinde düzenlenmiş olup, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise, tebliğin geçerli sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin, Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğden haberdar olduğunu beyan ettiği 05.03.2013 tarihi olarak düzeltilmesi ve bu durumda işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.