5. Hukuk Dairesi 2020/8351 E. , 2021/13777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK."nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/232 E. - 2017/382 K. sayılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK."nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazın tapulama çalışmaları sonucunda 17.05.1951 tarihinde dava dışı şahıslar adına 30.300,00 m² alanlı olarak tescil edildiği, tespit maliklerinin dava konusu taşınmazdaki 25634/30300 hissesini 04.12.1975 tarihinde dava dışı ... isimli şahısa satış yolu devrettiği, yine dava dışı ... isimli şahısın bu hisseyi 11.03.1996 tarihinde ..."dan satın aldığı, davacının da söz konusu hisseyi dava dışı ..."ten 20.07.2000 tarihinde satın alarak malik olduğu, 2011 yılında bölgedeki 3402 sayılı Kanunu’nun 22/a maddesi uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda; eski 886 parsel sayılı taşınmazın ait olduğu 18 nolu paftaya ve planimetre yüzölçüm hesabına göre 30.300,00 m² olarak hesaplanan sayfasının üzerinin çizilerek iptal ile kapatılıp yeni yüzölçüm hesabının 11.700,00 m² olarak hesaplanmasına ve hesaplanan bu yüzölçümünün paftasına göre doğru olmasına rağmen taşınmazın yüz ölçümünün sehven iptal edilen yüz ölçümü olan 30.300,00 m² olarak yazıldığı anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski 886 parsele ait paftasına göre tespiti sonucunda 5650 ada 62 parsel ve 11.808,61 m² olarak düzeltilip 06.08.2012 tarihinde tescilinin yapıldığı, davacının bu işleme karşı açtığı tespite itiraz davasında Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/436 E. - 1092 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ve Yargıtay denetiminden geçerek 15.04.2016 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın yüzölçümünde meydana gelen azalma nedeniyle eldeki davanın 18.04.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
4721 sayılı TMK"nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü yer almakta olup, tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK"nun 1007. maddesi anlamında devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydının düzeltilmesi nedeniyle, TMK"nın 1007. maddesi gereğince açılan davada, davacının zararının oluştuğunun kabulü ile arazi niteliğindeki Kırıkkale ili, ... ilçesi, ... köyü 5650 ada 62 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesine ve bedelin davalı Hazineden tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK"nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.