8. Ceza Dairesi 2018/12316 E. , 2019/11406 K.
"İçtihat Metni" Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, adı geçen sanığın ev hapsi yükümlülüğünü ihlâlde ısrar şartını gerçekleştirmediğinden bahisle kamu davasının durmasına ilişkin Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli ve 2017/540 esas, 2018/96 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenlemeler ile sanığın üzerine atılı hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun kovuşturma şartına bağlı bir suç olmadığı hususları nazara alındığında, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 04.07.2017 tarihli ve 2017/35495 soruşturma, 2017/8727 esas, 2017/6589 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davası hakkında 5271 sayılı Kanun"un 223/1. maddesi uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 03.12.2018 gün ve 8601 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2018 gün ve KYB/2018-98550 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 231/11. maddesinde yer alan ""Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar"" ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/1. maddesinde yer alan ‘’Duruşmanın sonra erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı hükümdür"" şeklindeki ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, ‘’Türk Ceza Kanunununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.’’ şeklindeki düzenlemeler karşısında,
Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun takibi soruşturma ve kovuşturma şartına bağlı olmadığından, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde durma kararı verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli 2017/540 esas 2018/96 sayılı kararının CMK.nın 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.