11. Hukuk Dairesi 2018/3525 E. , 2019/5282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/07/2017 tarih ve 2016/468 E- 2017/389 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 10/05/2018 tarih ve 2017/1607 E- 2018/520 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı Kurum vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının "... TECHNOLOGY" ibaresini 07, 09 ve 35. sınıf mal ve hizmetlerde tescil için başvurduğunu, davalının “Akyürek+şekil”, “Akyürek excel”, “Akyürek kardeşler”, “Akyürek magazin”, “Akyürek technology+şekil” ibareli markalarını mesnet göstererek başvuruya itiraz ettiğini, itirazın TPMK tarafından kısmen kabul edilerek 7. ve 8. sınıf mal ve hizmetlerin başvuru kapsamından çıkarıldığını, karara tarafların itirazı sonrasında YİDK kararı ile davacı başvurusunun tümden reddine karar verildiğini, oysaki başvuru markası ile itiraza mesnet markalar arasında benzerlik bulunmadığını, davalı markasının tanınmış olmadığını, davacının 2013/90035 sayılı “...” ibareli markasının davacı bakımından kazanılmış hak teşkil ettiğini ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2016-M-10012 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, dava konusu marka ile itiraza nesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b kapsamında karıştırılacak kadar benzerlik bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markalarının benzer olduğunu, aynı sınıf emtiaları kapsadıkları, davacının davalı şirkete ait katalogların birebir aynısını kullandığını, davacının davalı firmanın eski hissedarlarından ...’in oğlu ve davalı firmanın eski çalışanı olduğunu, başvurunun kötü niyetli olduğunu, davacı adına tescilli diğer markalara karşı derdest dava bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru marka kapsamında 07, 09, 35. sınıftaki mal ve hizmetler bulunurken, itiraza mesnet markanın 07, 09, 16. sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsadığı, redde mesnet olarak gösterilen markalar arasında 07. ve 09. sınıfların tümü bakımından, 35. Sınıfta yer alan bır kısım mal/hizmetlerin aynı/aynı tür veya benzer olduğu, markaların görsel ve işitsel olarak birbirinin aynı veya devamı olduğu intibası uyandırdığı, markaya karşı hükümsüzlük davası açılma süresi ve markanın çekişmesiz olarak kullanılması şartı gerçekleşmediğinden davacının müktesep hakkı bulunmadığı, başvurunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, TPMK YİDK"nin 2015-M-65494 sayılı kararının 35. sınıf kapsamında yer alan bir kısım mal ve hizmetler yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, taraf vekilleri istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde; Dava, marka başvurusunun kısmen reddine dair TPMK YİDK kararının iptaline ilişkindir.
Davalı şirketin önceki tarihli markalarına istinaden başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında 07. ve 09. sınıfların tümü ile 35. sınıfta yer alan 01-05 alt grup hizmetler ile bazı malların perakendeciliği hizmetleri yönünden başvurunun reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince markalar arasında karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzerlik olduğu kabul edilmiş, ancak tescil kapsamlarının farklı olduğu 35. sınıftaki bazı malların perakendeciliği hizmetler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
556 sayılı KHK 8/1-b maddesine göre, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa tescilli marka sahibinin itirazı halinde sonraki tarihli başvuru reddedilir.
Somut olayda davacının kısmen reddedilen başvuru markası “... Technology” ibaresinden, ret gerekçesi markalar ise tanınmış marka niteliği bulunmayan “AKYÜREK + şekil” vb. markalardan oluşmaktadır. Dairemiz"in emsal 26.06.2019 tarih 2018/3204 - 2019/4861 sayılı kararında da belirtildiği üzere, davacı markası ad-soyad markaları niteliğinde olduğundan ve kendisini oluşturan “GÖKMEN” ve “AKYÜREK” ibarelerinden tamamen farklılaşarak belirgin bir şahsa işaret eden, kavramsal ve bütünsel açıdan tamamen farklı ve ayırt edici niteliği olan ibare haline dönüşmüş olmakla, ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim itibariyle ret gerekçesi yapılan markalar ile karıştırılma ihtimali bulunmadığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı Kurum vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Kurumdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.