Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/21208 Esas 2013/24421 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21208
Karar No: 2013/24421

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/21208 Esas 2013/24421 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/21208 E.  ,  2013/24421 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyduktan sonra yapılan yargılama sonucu, yargılama sürecinde borcun ödenmesi nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’nci maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüş olup, itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise, gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi, ya da, bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için, borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Bu yasal çerçevede, eldeki davada; hak etmemesine karşın, her ay kendisine ödenen aylık tutarını davalının bilebilecek durumda olduğu, dolayısıyla alacağın likit nitelikte bulunduğu yani belirgin olduğu, başka bir anlatımla hak etmediği yaşlılık aylıklarını her ay alan davalının herhangi bir hesaplamaya gerek olmaksızın yalnız başına asıl borç miktarını bilecek durumda olması karşısında; davalının asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde icra inkar tazminatına yönelik istemin reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükümdeki "Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin davaya konu alacağın varlığı hem mahkememizce hem de Aydın 1. İş Mahkemesindeki dosya da dikkate alınarak yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit olmadığından REDDİNE," ibaresinin silinerek yerine, "Asıl alacağın % 40"ı üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresi yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.