Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/23647 Esas 2013/24418 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/23647
Karar No: 2013/24418

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/23647 Esas 2013/24418 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2013/23647 E.  ,  2013/24418 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve özellikle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK.) 297. maddesinin b bendinde (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde) tanımlanan unsurları taşıması ve “tarafların kimlikleri... vekillerinin ad soyadları ile adreslerini..” hükmün kapsaması yönündeki düzenlemelerin kararın yazımında dikkate alınması gerekmekte olup, davacının vekilinin bu bilgilerinin karar başlığına yazılmamış olmasına ilişkin yanlışlığın HMK. nın 304. maddesi uyarınca mahallinde herzaman düzeltilmesinin ve malullük aylığı başlangıcının 01.12.2012 tarihi olduğunun hükmün infazında gözetilmesinin mümkün olmasına göre, bu hususlar bozma nedeni yapılmayarak sair temyiz itirazlarının REDDİNE;
    1479 sayılı Kanun hükümleri gereğince malullük sigortasından malullük aylığı bağlanması istemine ilişkin davalarda, davalı Kuruma başvuruda bulunulduğu tarih itibarıyla tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle, Anayasa’nın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlığını taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesinde yer alan, hakimin, yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal ve kültürel hakların
    doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen ay başından itibaren sürekli işgöremezlik gelirine hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulmalı, kuşkusuz, yargılama aşamasında malullük aylığı bağlama koşulları gerçekleşen davacı sigortalı yönünden tahsis talep günü itibarıyla şartlar oluşmamakla Kurumun dava açılmasına sebep olan herhangi bir haksız işleminin söz konusu bulunmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hükümdeki "davacı tarafından yapılan ve harç dışında kalan 56.85 TL yargılama gideri ile 1.320.00 TL vekalet ücretinin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine," ibarelerinin silinerek, yerine "kararın niteliğine göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.