Esas No: 2022/3281
Karar No: 2022/3588
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/3281 Esas 2022/3588 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir alacak davası sonucunda verilen karara yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Hukuk Dairesi tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş ancak direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, temyize konu olan miktarın kesinlik sınırının altında kaldığı tespit edilmiş ve bu nedenle temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'inci maddesi: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, temyiz edilemez.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366'ncı maddesi: Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde aynı Kanun’un 352'nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
Y A R G I T A Y K A R A R I
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına karşı direnilmiştir. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Hukuk Genel Kurulunca direnme olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma sonrası toplanan yeni delil ve olgulara dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu gerekçesi ile yeni hükme yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Dairemize gönderilmiş olup yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362'nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366'ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352'nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut dava alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan, temyiz kesinlik sınırı kabul ya da reddedilen alacak tutarına göre belirlenmelidir.
Somut dosyada, davalı aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 74.767,38 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Davacı temyizi yönünden ise davacının, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ilk karara yönelik temyiz itirazları dikkate alındığında reddedilen miktar 71.048,50 TL olup yine Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu durumda, taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden reddine karar verilmelidir.
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz dilekçelerinin REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
17.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.