20. Hukuk Dairesi 2017/5194 E. , 2018/4531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... köyü 399 parsel sayılı 10.515,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı ve ... tarafından kullanıldığına dair şerh verilerek, 401 parsel sayılı 17.373,52 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B maddesi uyarınca ... sınırları dışına çıkarıldığı ve ... tarafından kullanıldığına dair şerh verilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar vekili taşınmazların miras bırakanlarına ait 24 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali sonucu oluştuğunu ve taşınmazların kullanım hakkının kendilerine ait olduğu halde davalıların kullanımında olduğuna dair şerh verildiğini belirterek, taşınmazın kendi kullanımlarında olduğunun tespiti ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Birleşen davacılar vekili miras bırakanlarına ait ... köyü 24 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptal edildiğini, ancak yapılan kullanım kadastrosunda taşınmazların davalıların kullanımında olduğuna dair şerh verildiğini belirterek, çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iadeye tabi olması sebebiyle tespitin iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiş, mahkemece davaların birleştirilerek görülmesine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; mahkemece esas dava dosyası yönünden, kullanım kadastrosuna yönelik davanın reddine, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 399 ve 401 nolu parsellerin kullanım kadastrosu tespiti gibi tescillerine, tescil talebine yönelik mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, birleşen ... Kadastro Mahkemesinin 2013/34 Esas sayılı dava dosyası yönünden, kullanım kadastrosuna yönelik; davanın reddine, tescil talebine yönelik mahkemenin görevsizliğine, Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iade talebine yönelik mahkemenin görevsizliğine, İYUK"nın 9. maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 30 gün içerisinde İdare Mahkemesinde dava açılmadığı takdirde talep üzerine dosya üzerinde yapılacak inceleme sonucunda karar verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, bilahare davacılar ve birleşen davacılar vekili tarafından bir kısım davacı ve birleşen davacının temyizden feragat ettiğine dair dilekçe sunulmuştur.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın iadesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 1972 yılında yapılıp ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu, 2896 sayılı Kanuna göre 1985 yılında ve 3302 sayılı Kanuna göre 1993 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması, 4999 sayılı Kanuna göre 1998 yılında yapılan düzeltme çalışmaları ve 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu vardır. Genel arazi kadstrosu 1975 yılında yapılarak kesinleşmiştir.
1- Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ..."in temyiz itirazları yönünden;
Mahkeme kararı davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili Av. ... tarafından; davacılar ...,... ve ... vekilleri Av. ... ve Av. ... tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiş ise de, vekaletnamesinde temyizden feragata yetkisi bulunduğu anlaşılan davacılar vekili 27/04/2018 ve 05/06/2018 tarihli dilekçeler ile temyizden feragat ettiğini bildirmiş olup, temyizden feragat eden davacılar yönünden temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ..."ın kullanım kadastrosuna itiraz ve çekişmeli taşınmazların adlarına tescil talepleri hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacıların çekişmeli 399 ve 401 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kullanımlarının bulunmadığı gerekçesiyle kullanım kadastrosuna itiraza yönelik davanın reddine, davacıların adlarına tescil talepleri yönünden mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün onanmasına,
3- Davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ..."ın 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın iadesi talepleri hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazları yönünden:
Davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ... vekili tarafından verilen 13/08/2012 havale tarihli dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların 24 ve 33 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali sonucunda oluştuğunu ve 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca iadeye tabi yerlerden olduğunu belirtmiş ve kadastro tespitine itiraz ederek davacılar adına tescilini talep etmiş ancak mahkemece iade talebine yönelik idari yargı kolunun görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup anılan karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki;
Danıştay 8. Dairesinin 21/02/2018 tarih ve 2015/14985 E. - 2018/991 K. sayılı kararında “Davacının istemine bağlı olarak davanın görüleceği yetkili ve görevli yargı biriminin belirleneceği açıktır. Bir başka anlatımla davacının taşınmazın maliki olduğu iddiasıyla tarafları ve konusu aynı olmayan mahkeme kararına dayanıp adına tescilini talep etmekte ise bu konunun adli yargı yerince incelenmesi gerekeceği, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında talepleri bulunmakta ise konunun idari yargının görevi kapsamında olacağı açıktır.
Olayda, davacının dava dilekçesinde taşınmazın Hazine adına olan tescilinin kaldırılarak kendi adına tescilinin yapılması talebini içerdiği görüldüğünden, bu talebin idare mahkemeleri tarafından karşılanmasının mümkün olmaması karşısında İdare Mahkemesince işin esasına girilerek verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Nitekim 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesinde, yer alan "Kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar.." hükümden de bu konulardaki uyuşmazlıkların adli yargı yerlerince incelenip karara bağlanacağı anlaşılmaktadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca ücretsiz iadeye tabi olduğunu belirtmişler ise de, dava dilekçesinde ve yargılama sırasında sunduğu beyan dilekçesinde taşınmaz hakkındaki kadastro tespitine itiraz ettiğini belirtmiştir. Hal böyle olunca; Danıştay 8. Dairesinin kararında da açıklandığı üzere, davacı vekilinin kadastro tespitine itiraz ve tescil mahiyetinde olan bu taleplerinin; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesi kapsamında olduğunun değerlendirilmesi ve davacıların tescile yönelik diğer talepleri ile birlikte görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
Kaldı ki; davacı vekili yargılama sırasında, 01/10/2013 tarihinde çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca bedelsiz iade edilmesi talebiyle ... Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğüne başvurdukları belirlenmiş olup, davacılar vekilinin dava dilekçesindeki taleplerinin idareye yapılan iade başvurusu kapsamında olmadığı ve dava dilekçesinde talepler yönünden adli yargının görevli olduğu da açıktır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece yazılı şekilde idari yargı kolunun görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ... ve ..."in tmyiz dilekçelerinin temyizden feragat nedeniyle REDDİNE,
2) ikinci bentde açıklanan nedenlerle, davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının reddi ile kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların davacılar adına tescil talepleri yönünden mahkemenin görevsizliğine dair hükümlerin ONANMASINA,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle, davacılar Nizamettin İşçan mirasçıları ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca taşınmazın iadesi talepleri yönünden idari yargı kolunun görevli olduğu gerekçesiyle verilen mahkemenin görevsizliğine dair hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.