Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1607
Karar No: 2020/6057
Karar Tarihi: 17.11.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1607 Esas 2020/6057 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, murislerinden kalan taşınmazın yanlış veraset belgeleri ve gerçeğe aykırı düzenlenmiş muhtarlık ilmühaberi ile dava dışı kişilere intikal ettirildiğini, daha sonra imar uygulamasına tâbi tutularak davalılara satış suretiyle temlik edildiğini ve payları oranında tescil istemiyle dava açmışlardır. Davalılar ise taşınmazı iyiniyetle iktisap ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, bazı davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ancak Dairece bozularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz eden tarafın itirazları reddedilmiştir. Kararda, taşınmazın aynına ilişkin nispi vekalet ücreti tayini doğru yapılmamış ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin kısmı değiştirilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2018/1607 E.  ,  2020/6057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Davacılar, 954 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, davacıların murisi “...” adına kayıtlı iken, yanlış veraset belgeleri ve gerçeğe aykırı düzenlenmiş muhtarlık ilmühaberi ile 07.05.1971 tarihinde dava dışı kişiler adına intikal yaptırılarak, aynı gün davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, taşınmazın daha sonra imar uygulamasına tâbi tutularak 7246 ada 4 ve 7232 ada 6 sayılı parsellerin oluştuğunu ileri sürerek veraset ilamındaki payları oranında iptal ve adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar ... ve ...; taşınmazı ...’dan vekaletname göndererek sahibinden satın aldıklarını, taşınmazı iyiniyetle iktisap ettiklerini ve iyiniyetli iktisaplarının korunması gerektiğini, davalı ... vekili ise kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... bakımından ise husumet nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Hâl böyle olunca; davalıların iktisabının iyiniyetli olup olmadığının ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacaklarının yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tarafların tüm delilleri eksiksiz toplanarak açıklığa kavuşturulması, hükme yeterli araştırma ve inceleme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresinde katılma yoluyla duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.11.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldi, davalı ... vekili Avukat Ulviye Sarp geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Davalılar ... ve ..."un vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, taşınmazın aynına ilişkin davalarda, harcı tamamlanan dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.
    Somut olayda, dava 10.000 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazların dava tarihindeki toplam değeri 252.154.8 TL olarak saptanmış, ancak yargılama sırasında 10.01.2013 tarihinde 222.222 TL üzerinden 3.795 TL tamamlama harcı yatırılmıştır. Bu durumda dava değeri olan 232.222 TL üzerinden davalılar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile noksan vekalet ücreti tayini doğru değildir.
    Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 2. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine 2.bent olarak ; “ Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden 19.883.32 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar ... ve ...’a verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan gelen davalılar ... ve ... vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 18.50. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara iadesine, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi