22. Hukuk Dairesi 2019/4200 E. , 2019/11950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili davacının, 02.05.2006 - 30.06.2012 tarihleri arasında davalı kooperatife ait kamyon garajında gece bekçisi olarak çalıştığını, davalı kooperatif başkanı ... ile ..., ... ve ... "ın garaja gelerek davacıyı işten çıkarmak için darp ettiklerini, bu olayla ilgili ceza davası açıldığını, davacının davalı kooperatif tarafından hem yasaya aykırı şekilde hem de hiç bir sebep göstermeksizin haksız, dayanaksız ve tek taraflı olarak işten çıkartıldığını belirterek ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışlma alacağı, hafta tatili alacağı, dini ve milli bayram tatilleri alacağı, yıllık izin ücreti alacağı ile ödenmeyen maaş alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde belirtilen hususların hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı ile aralarında iş ilişkisinin bulunmadığını, davacının ücretini kopoperatif yönetiminden almadığını, davacının, kooperatifin bilgisi haricinde kooperatife bağlı çalışan kamyon şoförleri ile kamyonları gece vakti bekleme konusunda sözlü olarak anlaştığını, kooperatif yönetiminin bu anlaşmadan habersiz olduğunu, bu konuya ilişkin bilgisi ve rızasının da bulunmadığını, bu nedenle davacının sigorta primlerinin ödenmesi yahut maaşının kooperatifçe yatırılmasının da mümkün olmadığını, davacının kooperatif çalışanı olarak gösterilmesinin imkansız olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen ilk karar Dairemizin 2014/3009 esas 2016/3529 karar sayılı 11.02.2016 tarihli kararı ile “Hizmet tespiti davasının neticesinin beklenilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamada verilen 13.07.2018 tarihli karar, Dairemizin 2018/15317 esas 2018/25574 karar sayılı 27.11.2018 tarihli kararı ile “Ücret alacağı hakkındaki talebin belirsiz alacak davası olarak açılmadığından kabulünün gerektiği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 tarihli, 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararı ile; bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı” gerekçeleri ile ikinci kez bozulmuş, Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın bozmaya uygun olmasına ve dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, Dairemizin 2018/15317 esas 2018/22574 karar sayılı 27.11.2018 tarihli ilamıyla, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulmuş ise de, söz konusu ilamın maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Zira dosyanın incelenmesinde davacı tarafından, 29.06.2018 havale tarihli “talep arttırım” dilekçesi verilmiş olduğu, ancak tamamlama harcı yerine ıslah harcı ödendiği anlaşılmaktadır. Dilekçe içeriğinden davacının, davanın ıslahına yönelik bir talebinin bulunmadığı, açıkça talep arttırımı konusunda beyan ve talepte bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle Dairemizin yukarıda esas ve karar numarası yazı maddi hataya dayalı bozma ilamı usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
Yargıtay bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararına konu olmuş yerleşik bir uygulama olmakla birlikte, bozma ilamından sonra talep arttırımının yapılabilmesi mümkündür. Dolayısıyla, Mahkemece yapılması gereken iş, davacının bozma ilamından sonra yapmış olduğu arttırım talebi dikkate alınarak uyuşmazlık konusu alacaklar hakkında yeniden karar verilmesidir. Bu husus yerine getirilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.