14. Hukuk Dairesi 2016/11084 E. , 2019/8111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İcra ve İflas Kanunu 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2009/1266 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı ... aleyhine icra takibi başlattıklarını, ... ili, ... ilçesi, Bağlık Mahallesi 531 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellerdeki taşınmazlarda borçlu davalı ..."ya muris babası ..."dan intikal edecek hisse üzerine haciz koyduklarını, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/61-35 Esas ve Karar sayılı ilamı ile taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak için kendilerine yetki verildiğini, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanunu"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir.
Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur.
Somut olaya gelince; dava konusu ... ili, ... ilçesi, Bağlık Mahallesi 531 ada 2, 3 ve 4 sayılı parsellerdeki taşınmazların davalı borçlu ... murisi ... adına kayıtlı olduğu, henüz mirasçılarına intikal gerçekleşmediğinden taşınmazlarda elbirliği mülkiyetinin devam ettiği sabittir. Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda paydaşların müstakil payı olmadığı için ortaklığın giderilmesi davası açmakta davacının hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur..
Mahkemece, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale geldiğinden davacının dava açmasında hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle yanlış ve hatalı değerlendirme yapılmak suretiyle, dava konusu taşınmazda elbirliği mülkiyeti halinin bulunduğu göz ardı edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.