Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13973
Karar No: 2019/11945
Karar Tarihi: 28.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/13973 Esas 2019/11945 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/13973 E.  ,  2019/11945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde ; iş akdine haklı bir neden olmadan işveren tarafından son verildiğini öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu :
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerinin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında, davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı çalışılmış ise işverence ödenmemiş karşılığının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıya ait işyerinde tezgahtar ve servis elemanı olarak çalıştığını, temizlik işlerini de kendisi yaptığı için sürekli fazla mesai yaptığını, tatil günlerinde de çalışmak zorunda kaldığını iddia etmiş, davalı ise işyerinin küçük bir işletme olduğunu ve davacının iddia ettiği fazla çalışma ve tatil günleri çalışmasının doğru olmadığını savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilhassa tanık beyanlarına itibar edilip, davacının fazla çalışma yaptığı, tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış ise de, varılan sonuç Dairemizin yerleşik içtihatları ile örtüşmemektedir.
    Dosya kapsamında dinlenilen davacı tanıklarından, sadece... davalı işyerine yakın başka bir işyerinde çalışmış olup, diğer tanıklar davacının akrabalarıdır. Bu tanıklar davalı işyerinde çalışmadıklarından, davacının çalışma düzenini, çalıştığı saat aralıklarını bilebilecek konumda değillerdir. Bu nedenle fazla mesai alacağının hesaplanmasında, davacının dükkan komşusu olduğunu beyan eden tanık...’nın belirtmiş olduğu çalışma saatlerinin esas alınması gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek davalı işyerinde çalışması bulunmayan davacı yakını tanıkların beyanlarına itibar edilerek, fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmış olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Öte yandan, Mahkemece kabule göre, hüküm altına alınan alacak tutarlarının net mi yoksa brüt tutarlar mı olduğunun hüküm yerinde açıkça belirtilmemesi de infazda tereddüt yaratır mahiyette bulunduğundan isabetli görülmemiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi