Esas No: 2021/8912
Karar No: 2022/2516
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/8912 Esas 2022/2516 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, bir karşılıklı boşanma davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin yapıldığı duruşmada, davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet ve nafaka miktarlarına dair hüküm ile lehine tazminat taleplerine dair hüküm bozulmuş, diğer bölümleri ise onanmıştır. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı-karşı davalı erkeğin yararına takdir edilen tazminat miktarının çok olduğu, hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükümlerinin göz önünde bulundurularak daha uygun miktarda tazminat takdiri gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi (Hakkaniyet ilkesi)
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi (Maddi tazminat)
- Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi (Manevi tazminat)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi (Zararın giderilmesi)
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi (Zararın giderilmesinde takdir yetkisi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, velâyet, aleyhine hükmedilen tedbir-iştirak nafakasının miktarı, lehine hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri ile çocuk ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.03.2022 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı karşı davalı erkeğin tüm, davalı karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı erkek yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat çoktur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ...'e verilmesine, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 292.10 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ...'e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy çokluğuyla karar verildi. 16.03.2022 (Çrş.)
(Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.