Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1920
Karar No: 2019/11022
Karar Tarihi: 24.09.2019

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2019/1920 Esas 2019/11022 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık ile mağdure, 16 yaş altında iken cinsel ilişkiye girdikleri gerekçesiyle suçlandı. Ancak mahkeme, mağdurenin zeka geriliği olduğu ve sanığın bunu bilmediğine dair yeterli delil bulunmadığı için mahkumiyet hükümlerinin bozulması gerektiğine karar verdi. Ayrıca, mağdurenin vekaletnameli vekili tarafından temsil edildiği için vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiğine karar verildi. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesi gereğince eylemlerin reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturduğu belirtilerek, suç vasfının tayininde yanılgıya düşüldüğü vurgulanmıştır. Kanun maddeleri açıklamaları: 5237 sayılı TCK'nın 30. maddesi - Hata maddesi, 104. madde - Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, 234/3. madde - Çocuğun kaçırılması veya alıkonulması suçu.
14. Ceza Dairesi         2019/1920 E.  ,  2019/11022 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen kısmen re’sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Dairemizin 03.10.2013 gün ve 2013/4064 Esas, 2013/10058 Karar ile 20.05.2015 gün ve 2015/1352 Esas, 2015/6598 Karar sayılı ve itiraz üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulununca verilen 29.11.2016 gün ve 2016/14 -755 Esas, 2016/454 Karar sayılı ilamlarda kabul edildiği üzere, on altı yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, 20.10.2008 tarihinde sanıkla buluşarak birlikte gittikleri İzmir ve İstanbul’da bir süre kaldıktan sonra...da ev tutup beraber yaşamaya başladıkları, sanıkla mağdurenin birlikte kaldıkları süreçte tehdit, cebir, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmaksızın çok sayıda cinsel ilişkiye girdikleri ve başlatılan soruşturma neticesinde 03.12.2008 günü birlikte yaşadıkları evde yakalandıkları olayda, sanığın aşamalardaki mağdurenin zeka geriliği bulunduğunu bilmediğine dair savunması, mağdure beyanları, hakkında tanzim edilen rapor ve görüş içeriklerinden mağduredeki zeka geriliğinin tıp ve psikoloji eğitimi almış kişiler ile yargılama aşamasında mahkeme heyeti tarafından dahi uzun süre anlaşılamamış olması, bozma öncesi ve sonrasında dinlenen ve mağdurenin okuduğu liseden samimi arkadaşlarını da kapsayan tanık beyanlarında, mağdurede zeka geriliği bulunduğuna ve bu durumun sanık tarafından bilindiğine dair anlatımda bulunulmaması karşısında, katılanın mağdurdaki akıl zayıflığını sanığa söylediğine dair anlatımına tek başına itibar edilemeyeceği bu nedenle sanığın, mağduredeki zeka geriliğini bildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle 5237 sayılı TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümleri nazara alınarak eylemlerin aynı Kanunun 104 ve 234/3. maddelerinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
    Kendisini vekaletnameli vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re’sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi