10. Hukuk Dairesi 2013/10200 E. , 2013/23862 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 15/10/2004-28/04/2008 tarihleri arası dönemde en son 680,00 TL net ücretle hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekili ve davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının, 15.10.2004-30.10.2007 arası dönemde davalı ..." e ait işyerinde çalışmanın tespitine dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmayıp, hükmün bu bölümünün onanması gerekir.
Ancak, 01/11/2007-05/05/2008 arası dönemde bildirim yapılmış olup, bu dönem arasında asgari ücret üzerinden prime esas kazanç gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 288. maddesinin “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri dörtyüz milyon lirayı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple dörtyüz milyon liradan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.” hükmünü, anılan yasanın 289. maddesinin ise “288"inci madde uyarınca senetle ıspatı gereken hususlarda yukardaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinlenebilir.” hükmünü içermesi, 5236 sayılı Yasanın 19. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen ek 4. maddeye göre söz konusu parasal sınırın 2006 yılı için 430,00 TL, olarak belirlenmiştir.
Somut olayda; mahkemece, tarafları aynı ve bu hizmet sürelerine ilişkin açılan işçilik alacağı dosyasındaki karar ve tanık beyanları doğrultusunda hükme gidildiği ve hüküm kurulduğu görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/10-1617, 2013/850 kararına göre; "Yerel mahkemece, işveren tarafından bankaya yazılan 05.05.2005 tarihli yazı ve tanık anlatımları esas alınarak karar verilmiş ise de; davacının gerçek ücreti ile ilgili sözkonusu belgenin doğruluğunu destekler başkaca işyeri kayıt ve belgeleri araştırılıp gerçek ücretinin tespiti konusunda yöntemince araştırma yapılmadan davacının aylık ücretinin net 1.500,00 TL olduğuna dair verdiği karar doğru değildir." denilmektedir. Bu hususlar doğrultusunda, davacının gerçek ücretinin, salt işçilik alacaklarına ilişkin karar ve tanık beyanları dayanak kılınarak kabule konu çalışmanın asgari ücretin üzerinde olduğu ve buna göre prime esas kazançlarının belirlenmesi suretiyle, tespitine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O hâlde; davalı ... vekili ve ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."e iadesine, 09.12.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.