10. Hukuk Dairesi 2013/10293 E. , 2013/23861 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 27.09.2005-10.08.2007 tarihleri arası dönemde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının, davaya konu dönemde anılan işyerinde hizmet akdine dayalı şekilde ve sigortalı olarak çalıştığı sabit olmakla, 01.09.2005-10.08.2007 arası dönemde çalışmanın tespitine dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmayıp, hükmün bu bölümünün onanması gerekir.
Ancak, uyuşmazlık konusu olmayan 01.09.2005-15.06.2006 arası ve 04.10.2006-10.08.2007 arası dönemde bildirim yapılmış olup, bu dönemler arasında asgari ücret üzerinden prime esas kazanç gösterilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 288. maddesinin “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri dörtyüz milyon lirayı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple dörtyüz milyon liradan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.” hükmünü, anılan yasanın 289. maddesinin ise “288"inci madde uyarınca senetle ıspatı gereken hususlarda yukardaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinlenebilir.” hükmünü içermesi, 5236 sayılı Yasanın 19. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen ek 4. maddeye göre söz konusu parasal sınırın 2006 yılı için 430,00 TL, olarak belirlenmiştir.
Somut olayda; mahkemece, tarafları aynı ve bu hizmet sürelerine ilişkin açılan işçilik alacağı dosyasındaki karar doğrultusunda hükme gidildiği, mezkur karar da, ücretin 1.500,00 TL net olarak belirlendiği ve bu karar doğrultusunda hüküm kurulduğu görülmüştür. Nitekim, emsal nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/10-1617, 2013/850 kararına göre; "Yerel mahkemece, işveren tarafından bankaya yazılan 05.05.2005 tarihli yazı ve tanık anlatımları esas alınarak karar verilmiş ise de; davacının gerçek ücreti ile ilgili sözkonusu belgenin doğruluğunu destekler başkaca işyeri kayıt ve belgeleri araştırılıp gerçek ücretinin tespiti konusunda yöntemince araştırma yapılmadan davacının aylık ücretinin net 1.500,00 TL olduğuna dair verdiği karar doğru değildir." denilmiştir.
Bu hususlar doğrultusunda, davacının gerçek ücretinin salt aynı yöndeki işçilik alacaklarına ilişkin mahkeme kararı dayanak kılınarak kabule konu çalışmanın 1.500,00 TL net ücretle yapıldığının tespitine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde; davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 09.12.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.