19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5274 Karar No: 2017/2799 Karar Tarihi: 05.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5274 Esas 2017/2799 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın müvekkilinin vesayeti altında bulunan bir kişiye borç para verme bahanesiyle senetlerin imzalatıldığı ve gayrimenkullerin teminat adı altında devralındığı belirtilerek, kısıtlı olan müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açıldığı ancak mahkeme tarafından davacının fiil ehliyetine sahip olduğu gerekçesiyle davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin temyiz itirazları ise yerinde görülmemiş ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/5274 E. , 2017/2799 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin vesayeti altında bulunan ...’nun davalıya vermiş olduğu bono nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, ..."nun akıl rahatsızlıkları bulunduğunu, davalı tarafından borç para verme bahanesi ile senetlerin imzalatılarak gayrimenkullerin teminat adı altında devraldığını, verilen kararla ..."nun, n vesayeti altına alınmasına karar verildiğini, fiil ehliyetinin bulunmadığını, ehliyeti bulunmaksızın düzenlenmiş bononun geçersiz olduğunu belirterek borcun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davalıya 25.000 TL"lik bonoyu borcuna istinaden verdiğini, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, kısıtlı olduğu iddia edilen şahsın hastalığının bir anda ortaya çıkabilecek bir hastalık olmadığını, kısıtlama kararı verilen şahıs aleyhine yapılan tüm icra takipleri ve ikame edilen davalarda muhataplarının kendileri olduğunu, davacının 2009 seçimlerinde bir partiden belediye meclisi yedek üyesi seçildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece,ve işlem tarihi aynı olan Mahkemelerince alınan raporlardan davacıda saptanan "" rahatsızlığının işlem tarihlerine teşmil ettirilemeyeceği, işlem tarihi itibariyle davacının fiil ehliyetine haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine, takip tedbiren durdurulmadığından davalı tarafın %40 tazminat talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle 10/11/2012 tarihli bilirkişi raporu ile 14/07/2014 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.