15. Hukuk Dairesi 2020/1665 E. , 2021/395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet ehliyeti yolunduğundan reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan arsa sahibi ...Konut Yapı Kooperatifi"nin ortağı olduğunu, diğer davalı ile anılan kooperatif arasında 27.05.1994 tarihli kök, 04.08.1998 tarihli ek ve 07.10.2004 tarihli ek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri bulunduğunu, en son yapılan ek sözleşme ile dairelerin 01.02.2006 tarihinde teslim edilmesinin, teslim edilmemesi halinde ise daire başına aylık 300,00 Euro gecikme tazminatı kararlaştırıldığını, müvekkiline isabet eden daire teslim edilmediği gibi, tapuda devri yapılan bağımsız bölümde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, 34.450,00 TL gecikme tazminatı ile 11.203,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin temerrüt faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın husumet ve esastan reddini istemişlerdir.Yerel mahkemece davanın husumetten reddine dair verilen ilk hüküm Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2014/9297 Esas 2016/366 Karar 26.01.2016 günlü kararı ile davacının, davalılar arasındaki sözleşme kapsamında istemde bulunamaz ise de, davalılardan kooperatifin ortağı olması nedenine dayalı olarak istemde bulunabileceği, bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin imal edilen bağımsız bölümleri ne zaman ortaklarına dağıttığı, davacıya, diğer ortaklara dağıtılan zaman dışında teslimin bulunup bulunmadığı; yine, davalı kooperatifin imal edilen bağımsız bölümleri hangi halde ortaklarına teslim ettiği, davacıya diğer ortaklardan farklı bir şekilde teslimin olup olmadığı yönünde, taraf delilleri sorularak, alınacak bilirkişi raporu sonrasında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur. Bozmaya uyan yerel mahkemece alınan bilirkişi raporu ve dinlenen tanık beyanları neticesinde davanın davalı kooperatif bakımından pasif husumet yokluğundan reddine, davalı yüklenici bakımından ise 852,91 TL gecikme tazminatı ve 4.569,85 TL eksik ve ayıplı iş bedeli üzerinden kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Kooperatif ile ortağı arasındaki ilişki sözleşme ilişkisidir. Bu ilişki kapsamında kooperatif ortağına kullanıma hazır bir mesken teslim etmek zorundadır. Ortak, bu talebini ancak kooperatife karşı ileri sürebilir. Ayrıca sözleşme ilişkisi içinde olan kişiler bu sözleşmeden kaynaklanan haklarını birbirlerine karşı ileri sürebilirler. 3. bir kişinin sözleşme kapsamında sözleşmenin taraflarından birine karşı talepte bulunamaz.
Somut olayda sözleşme kooperatif ile yüklenici şirket arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Kooperatif ortağı ortaklık ilişkisi nedeniyle ancak kooperatiften talepte bulunabilir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olmadığı için yükleniciden doğrudan talepte bulunması mümkün değil ise de davalı yüklenici temyize gelmemiştir.Yukarıdaki açıklamalar kapsamında kooperatif, eksik ve ayıplı teslim edilen bağımsız bölüm nedeniyle ortağa karşı sorumludur. Bu durumda mahkemece kooperatif aleyhine açılan davanın da kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2. bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent kapsamındaki temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 22.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.