21. Ceza Dairesi 2015/10304 E. , 2017/1161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında verilen karara yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece erteleme hükümlerinin uygulanmama gerekçesinde sanığın tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaatinin oluşmadığına dair değerlendirmesi dikkate alındığında, tebliğnamedeki (3) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-)TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,
2-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerekirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin tüm kısımların çıkarılması ile yerine “TCK"nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında verilen karara yönelik müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece lehe hükümler, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmama gerekçesinde sanığın tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaatinin oluşmadığına dair değerlendirmesi dikkate alındığında, tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-)............ plakalı araca ait suça konu 2. sıradaki muayene işleminin sahte bir şekilde yaptırıldığı iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın, trafik takip işi ile uğraştığını, bu nedenle birçok kişide telefon numarasının bulunmasının mümkün olduğunu, diğer sanık ...’i tanımadığını, suça konu muayene işlemini kendisinin yaptırmadığını, suçlamayı kabul etmediğini ısrarlı şekilde savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, suça konu muayene işlemindeki imza, yazı ve rakamların sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sanığın yüklenen suçu işlediğine dair sübut delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılarak hüküm kurulması yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı,
b-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.